| 1 |
negligent |
ihmalkar |
adj. |
|
- The defendant's negligent conduct caused the plaintiff emotional harm.
- Davalının ihmalkâr davranışı davacının manevi yönden zarar görmesine neden olmuştur.
- However, there is no such thing as negligent fraud or negligent theft.
- Ancak, ihmalkar dolandırıcılık veya ihmalkar hırsızlık diye bir şey yoktur.
- Tom is negligent.
- Tom ihmalkar.
- Tom was negligent.
- Tom ihmalkardı.
- Tom was negligent.
- Tom ihmalkârdı.
- You're negligent.
- Sen ihmalkarsın.
- I was negligent.
- İhmalkârdım.
Show More (4)
|
| 2 |
negligent |
ihmalci |
adj. |
|
- The Court, for example, did not name Member States that were negligent.
- Örneğin Mahkeme, ihmali olan Üye Devletlerin isimlerini vermemiştir.
- The Court, for example, did not name Member States that were negligent.
- Örneğin Divan, ihmali olan Üye Devletlerin ismini vermemiştir.
Show More (-1)
|
| 3 |
negligent |
umursamaz |
adj. |
|
- Ronald seemed overly confident with his negligent attitude.
- Ronald, umursamaz tavrıyla kendine aşırı güveniyor gibiydi.
Show More (-2)
|
