|
- Take the next bus.
- Bir sonraki otobüse bin.
- Tom got off at the next bus stop.
- Tom bir sonraki otobüs durağında indi.
- When is the next bus to Park Street?
- Park Caddesi'ne bir sonraki otobüs ne zaman?
- I'll catch the next bus.
- Bir sonraki otobüsü yakalarım.
- We may as well walk as wait for the next bus.
- Bir sonraki otobüsü bekleyeceğimize yürüyebiliriz.
- I'm going to catch the next bus.
- Bir sonraki otobüsü yakalayacağım.
- Take the next bus.
- Sonraki otobüse bin.
- What time does the next bus leave?
- Bir sonraki otobüs ne zaman kalkıyor?
- Tom wanted to wait for the next bus.
- Tom bir sonraki otobüsü beklemek istedi.
- They got off at the next bus stop.
- Bir sonraki otobüs durağında inmişler.
- I had to wait twenty minutes for the next bus.
- Bir sonraki otobüs için yirmi dakika beklemem gerekti.
- How long do I have to wait for the next bus?
- Bir sonraki otobüs için daha ne kadar beklemem gerekiyor?
- We may as well walk as wait for the next bus.
- Bir sonraki otobüsü beklemek yerine yürüyebiliriz.
- He got off at the next bus stop.
- Bir sonraki otobüs durağında indi.
- If you hurry, you can make the next bus.
- Eğer acele edersen bir sonraki otobüse yetişebilirsin.
- They got off at the next bus stop.
- Bir sonraki otobüs durağında indiler.
- How long do I have to wait for the next bus?
- Bir sonraki otobüs için ne kadar beklemeliyim.
- You'd better wait for the next bus.
- Bir sonraki otobüsü bekleseniz iyi olur.
- I'll take the next bus.
- Bir sonraki otobüse bineceğim.
- You have to wait for the next bus.
- Bir sonraki otobüsü beklemek zorundasın.
- You'd better wait for the next bus.
- Bir sonraki otobüsü beklesen iyi olur.
- I don't want to rush you, but let's try to catch the next bus.
- Sizi acele ettirmek istemem ama bir sonraki otobüse yetişmeye çalışalım.
- What time does the next bus leave?
- Bir sonraki otobüs saat kaçta kalkıyor?
- I'll catch the next bus.
- Bir sonraki otobüsü yakalayacağım.
- The next bus came thirty minutes later.
- Bir sonraki otobüs otuz dakika sonra geldi.
- I'm going to catch the next bus.
- Bir sonraki otobüse yetişeceğim.
- You must wait for the next bus.
- Bir sonraki otobüsü beklemelisin.
- I'm going to be on the next bus.
- Bir sonraki otobüste olacağım.
- I don't want to rush you, but let's try to catch the next bus.
- Seni acele ettirmek istemiyorum ama bir sonraki otobüsü yakalamaya çalışalım.
- I had to wait twenty minutes for the next bus.
- Bir sonraki otobüs için yirmi dakika beklemek zorunda kaldım.
- I had to wait twenty minutes for the next bus.
- Bir sonraki otobüsü mecburen yirmi dakika bekledim.
- I'd rather walk than wait for the next bus.
- Bir sonraki otobüsü beklemektense yürümeyi tercih ederim.
- I would rather walk than wait for the next bus.
- Bir sonraki otobüsü beklemektense yürümeyi tercih ederim.
- I had to wait twenty minutes for the next bus.
- Bir sonraki otobüsü yirmi dakika beklemek zorunda kaldım.
- He got off at the next bus stop.
- O, bir sonraki otobüs durağında indi.
Show More (32)
|
