Tureng - next time - Anglais Turc Phrases

Historique

	Anglais	Turc
1	next time	bir dahaki sefere	adv.
	When we pointed this out to the Commission, they said next time around they would consider involving Parliamentarians. Bunu Komisyona belirttiğimizde bir dahaki sefere Parlamenterleri de dahil etmeyi düşüneceklerini söylediler. The next time we will have to fight the same fight again because, unfortunately, the Council never learns. Bir dahaki sefere yine aynı mücadeleyi vermek zorunda kalacağız çünkü ne yazık ki Konsey asla ders almıyor. We shall try to do better next time. Bir dahaki sefere daha iyisini yapmaya çalışacağız. I hope that the next time this issue comes up for discussion we shall be able to present specific documents. Umarım bir dahaki sefere bu konu tartışmaya açıldığında belirli belgeler sunabileceğiz. That way, there will be no misunderstandings between us next time. Bu şekilde bir dahaki sefere aramızda yanlış anlaşılmalar olmayacaktır. That way, there will be no misunderstandings between us next time. Bu şekilde, bir dahaki sefere aramızda yanlış anlaşılmalar olmayacaktır. I hope we shall be getting a Danish channel next time. Umarım bir dahaki sefere Danimarka kanalı da olur. I hope that, next time, we shall be able to achieve concrete targets regarding recycling too. Umarım bir dahaki sefere geri dönüşüm konusunda da somut hedeflere ulaşabiliriz. Next time when we have a formal opportunity, we should bring out the champagne. Bir dahaki sefere resmi bir fırsatımız olduğunda şampanya getirmeliyiz. It will certainly be a shock, but I hope to be able to vote for it again next time. Bu kesinlikle bir şok olacak, ancak bir dahaki sefere tekrar oy verebilmeyi umuyorum. Unfortunately, we were not able to achieve it on that particular occasion, but we hope to do so next time. Ne yazık ki bu vesileyle bunu başaramadık ama bir dahaki sefere başaracağımızı umuyoruz. Instead of a written reply to this question, could it perhaps be answered verbally next time? Bu soruya yazılı cevap vermek yerine, bir dahaki sefere sözlü olarak cevap verilebilir mi? Perhaps we need to refine our act for next time. Belki de bir dahaki sefere daha dikkatli hareket etmeliyiz. I hope that the next time you ask me the question, I will be in a position to give you more detailed information. Umarım bir dahaki sefere bana soru sorduğunuzda size daha detaylı bilgi verebilecek durumda olurum. I hope that the next time this issue comes up for discussion we shall be able to present specific documents. Umarım bu konu bir dahaki sefere tartışmaya açıldığında somut belgeler sunabiliriz. So next time, you involve me in these kinds of decisions. Bir dahaki sefere bu tür kararlara beni de dahil et. So next time, you involve me in these kinds of decisions. Bir dahaki sefere beni de bu tür kararlara dahil edin. So next time, you involve me in these kinds of decisions. Bir dahaki sefere böyle kararlara beni de dahil edin. I know I can do better next time. Bir dahaki sefere daha iyisini yapabileceğimi biliyorum. I'll tell Tom about that the next time I talk to him. Bir dahaki sefere onunla konuşurken bunu Tom'a söyleyeceğim. Next time I'll do it myself. Bir dahaki sefere kendim yaparım. It'll be better next time. Bir dahaki sefere daha iyi olacak. The next time you're planning on doing that, let me know. Bir dahaki sefere bunu yapmayı planladığında bana haber ver. I'll try harder next time. Bir dahaki sefere daha çok çalışacağım. Would you mind coming earlier next time? Bir dahaki sefere daha erken gelebilir misiniz? Try not to be so rude next time. Bir dahaki sefere bu kadar kaba olmamaya çalış. Next time, you might not be so lucky. Bir dahaki sefere, bu kadar şanslı olmayabilirsin. I think I'll try a little harder next time. Sanırım bir dahaki sefere daha çok çalışacağım. Why don't you visit me next time you're in Boston? Bir dahaki sefere Boston'a geldiğinde neden beni ziyaret etmiyorsun? Maybe next time. Belki bir dahaki sefere. I hope to see you the next time you are in Tokyo. Umarım bir dahaki sefere Tokyo'ya geldiğinde görüşürüz. I hope I'll have a chance to see you the next time I'm in Boston. Umarım bir dahaki sefere Boston'a geldiğimde seni görme şansım olur. I hope Tom is more careful next time. Umarım Tom bir dahaki sefere daha dikkatli olur. I hope I will have a chance to see you next time I'm in New York. Umarım bir dahaki sefere New York'a geldiğimde seni görme şansım olur. Keep it in mind for the next time. Bir dahaki sefere bunu aklında tut. Next time, we might not be so lucky. Bir dahaki sefere, bu kadar şanslı olmayabiliriz. Next time you come to see me, I will show you the book. Bir dahaki sefere beni görmeye geldiğinde, sana kitabı göstereceğim. The next time you're planning on doing that, let me know. Bir dahaki sefere bunu yapmayı planlıyorsan, bana haber ver. Next time, I'll do it myself. Bir dahaki sefere, kendim yapacağım. I'll know better next time. Bir dahaki sefere daha iyi bilirim. Next time I will celebrate my sixteenth birthday. Bir dahaki sefere on altıncı yaş günümü kutlayacağım. I hope to visit Nara next time. Bir dahaki sefere Nara'yı ziyaret etmeyi umuyorum. Bring Tom next time. Bir dahaki sefere Tom'u da getir. Next time, it's your turn. Bir dahaki sefere, senin sıran. I'll explain it next time. Bir dahaki sefere açıklarım. You've got to do better than that next time. Bir dahaki sefere bundan daha iyisini yapmalısın. If I just try harder, I'll make it next time. Eğer daha fazla uğraşırsam, bir dahaki sefere beceririm. I'm sure that Tom will do much better next time. Eminim Tom bir dahaki sefere çok daha iyisini yapacaktır. Remember me next time. Bir dahaki sefere beni hatırla. I hope to see you the next time you're in Boston. Bir dahaki sefere Boston'da olduğunuzu görmeyi umuyorum. I'll do that myself next time. Bir dahaki sefere kendim yapacağım. I'll do better next time, I'm sure. Bir dahaki sefere daha iyisini yapacağım, eminim. I promise I'll try harder next time. Söz veriyorum bir dahaki sefere daha çok çalışacağım. I hope you'll pay more attention next time. Umarım bir dahaki sefere daha dikkatli olursun. I'll try not to disappoint you next time. Bir dahaki sefere seni hayal kırıklığına uğratmamaya çalışacağım. Let's see if we can do better next time. Bakalım bir dahaki sefere daha iyisini yapabilecek miyiz? Would you mind if I tag along with you next time you go for a walk? Bir dahaki sefere yürüyüşe çıktığında peşine takılmamın sakıncası var mı? Tom is probably going to tell Mary that she has to be more careful the next time she does that. Tom muhtemelen Mary'ye bir dahaki sefere bunu yaparken daha dikkatli olması gerektiğini söyleyecektir. Next time we'll agree on a meeting place. Bir dahaki sefere bir buluşma yeri kararlaştıracağız. Would you mind coming earlier next time? Bir dahaki sefere daha erken gelebilir misin? Let's hope things go more smoothly the next time. Umarız işler bir dahaki sefere daha düzgün gider. Next time, I'll try harder. Bir dahaki sefere daha çok çalışırım. It will work next time. Bir dahaki sefere işe yarayacak. I'll tell him the next time I talk to him. Bir dahaki sefere onunla konuşurken ona söyleyeceğim. If you showed me how to do it, I could do it by myself next time. Bana nasıl yapılacağını gösterirsen, bir dahaki sefere kendim yapabilirim. I'll stay longer next time. Bir dahaki sefere daha uzun kalacağım. I'll be ready next time. Bir dahaki sefere hazır olacağım. Next time I'll do it myself. Bir dahaki sefere kendi kendime yapacağım. Next time I'll come earlier. Bir dahaki sefere daha erken gelirim. Next time, speak to me more carefully. Bir dahaki sefere benimle daha dikkatli konuş. Next time you'll pay for it! Bir dahaki sefere bunun bedelini ödersin! I don't know when he'll come next time. Bir dahaki sefere ne zaman geleceğini bilmiyorum. You'll do better next time. Bir dahaki sefere daha iyisini yaparsınız. Please drop in to see us next time you come to London. Bir dahaki sefere Londra'ya geldiğinizde bizi görmek için uğrayın. You will be able to sing better next time. Bir dahaki sefere daha iyi şarkı söyleyebileceksin. Next time I'll make more. Bir dahaki sefere daha fazla yapacağım. Next time, you're buying. Bir dahaki sefere sen ısmarlıyorsun. Do you think Tom will try harder next time? Sence Tom bir dahaki sefere daha çok çalışacak mı? I'll bring along a grammar book next time. Bir dahaki sefere yanımda bir dil bilgisi kitabı getireceğim. You should come visit our shop next time. Bir dahaki sefere dükkanımızı ziyarete gelmen gerekir. I wonder when Jane will come next time. Jane'in bir dahaki sefere ne zaman geleceğini merak ediyorum. We'll make it next time. Bir dahaki sefere yaparız. We'll be better prepared next time. Bir dahaki sefere daha hazırlıklı olacağız. Tom needs to be better prepared next time. Tom bir dahaki sefere daha iyi hazırlanmalı. I'll be more careful next time. Bir dahaki sefere daha dikkatli olacağım. You should be more careful the next time. Bir dahaki sefere daha dikkatli olmalısın. You do it next time. Bir dahaki sefere sen yap. Next time you'll pay for it! Bir dahaki sefere bunu ödeyeceksin! The next time I tell you to do something, do it. Bir dahaki sefere sana bir şey yapmanı söylediğimde, yap. Tom doesn't need to come so early next time. Tom'un bir dahaki sefere bu kadar erken gelmesine gerek yok. Please arrive a bit later next time. Lütfen bir dahaki sefere biraz daha geç gel. The next time you'll come with me. Bir dahaki sefere benimle gelirsin. The next time I'm in Boston, I'll try to visit you. Bir dahaki sefere Boston'a geldiğimde seni ziyaret etmeye çalışacağım. Next time I will do it myself. Bir dahaki sefere kendim yaparım. I'll try to do better next time. Bir dahaki sefere daha iyi olmaya çalışacağım. Do a better job next time. Bir dahaki sefere daha iyi bir iş çıkar. I will win the game next time. Bir dahaki sefere oyunu kazanacağım. We should be able to do a lot better than this next time. Bir dahaki sefere bundan çok daha iyisini yapabilmeliyiz. Tom wanted to show Mary how to do that, so next time she could do it and he wouldn't have to. Tom, Mary'ye bunu nasıl yapacağını göstermek istedi, böylece bir dahaki sefere Mary yapabilecek ve Tom yapmak zorunda kalmayacaktı. I hope to see you the next time you're in Boston. Umarım bir dahaki sefere Boston'a geldiğinde görüşürüz. Bring all your friends next time. Bir dahaki sefer tüm arkadaşlarını getir. It's bound to be better next time. Bir dahaki sefere daha iyi olur. Tom is probably going to tell Mary that she has to be more careful the next time she does that. Tom muhtemelen Mary'ye bir dahaki sefere bunu yaparken daha dikkatli olması gerektiğini söyleyecek. You'd better do better than that next time. Bir dahaki sefere bundan daha iyisini yapsan iyi olur. I suggest you don't ask Tom so many questions next time. Bir dahaki sefere Tom'a bu kadar fazla soru sormamanı öneririm. We want you to be more careful next time. Bir dahaki sefere daha dikkatli olmanı istiyoruz. I'm sure Tom will do much better next time. Tom'un bir dahaki sefere çok daha iyi yapacağına eminim. I'll bring along a grammar book next time. Bir dahaki sefere yanımda dilbilgisi kitabı getireceğim. Tom is going to do that your way next time. Tom bir dahaki sefere bunu senin yönteminle yapacak. Maybe we'll have better luck next time. Belki bir dahaki sefere şansımız daha iyi olur. Try harder next time. Bir dahaki sefere daha sıkı çalış. You've got to do better next time. Bir dahaki sefere daha iyisini yapmalısın. I think we'll do better next time. Bence bir dahaki sefere daha iyisini yaparız. I won't go so easy on you next time. Bir dahaki sefere sana bu kadar yumuşak davranmayacağım. You go first next time. Bir dahaki sefere ilk sen git. Don't come so early next time. Bir dahaki sefere bu kadar erken gelme. Look me up next time you are in Kyoto. Bir dahaki sefere Kyoto'ya geldiğinde beni ara. Next time, you're buying. Bir dahaki sefere sen satın alıyorsun. Tom is going to do that right the next time. Tom bunu bir dahaki sefere doğru şekilde yapacak. The next time that I see you, you will be quite different. Bir dahaki sefere seni gördüğümde çok farklı olacaksın. I'll invite you next time. Bir dahaki sefere seni davet edeceğim. You might want to try a little harder to be on time the next time. Bir dahaki sefere zamanında yetişmek için biraz daha uğraşmayı deneyebilirsin. Tom needs to do better the next time. Tom bir dahaki sefere daha iyisini yapmalı. It should be a little easier next time. Bir dahaki sefere biraz daha kolay olmalı. Next time it will be my turn to drive. Bir dahaki sefere araba kullanma sırası bende olacak. Next time, you won't be so lucky. Bir dahaki sefere bu kadar şanslı olmayacaksın. Please invite me the next time you have a party. Bir dahaki sefere parti verdiğinizde lütfen beni de davet edin. I won't make the same mistake next time. Bir dahaki sefere aynı hatayı yapmayacağım. Try and do better next time. Bir dahaki sefere daha iyisini yapmaya çalış. Better luck next time. Bir dahaki sefer için iyi şanslar. I hope I sing better next time. Umarım bir dahaki sefere daha iyi söylerim. I'll tell him the next time I talk to him. Bir dahaki sefere onunla konuşurken ona söylerim. Next time don't give up so easily. Bir dahaki sefere bu kadar kolay pes etme. Be a little more careful next time. Bir dahaki sefere biraz daha dikkatli ol. I'm going to do that your way next time. Bir dahaki sefere senin yönteminle yapacağım. I have to try a little harder next time. Bir dahaki sefere biraz daha sıkı çalışmalıyım. I suggest we try a little harder next time. Bir dahaki sefere biraz daha sıkı çalışmamızı öneririm. You should plan to come with us the next time we go camping. Bir dahaki sefere kampa gittiğimizde bizimle gelmeyi planlamalısın. Next time I'll do it myself. Bir dahaki sefere kendim yapacağım. Try not to be so rude next time. Bir dahaki sefere o kadar kaba olmamaya çalış. I will make up for it next time. Bir dahaki sefere telafi edeceğim. I'll tell Mary the next time I talk to her. Bir dahaki sefere onunla konuşurken Mary'ye söyleyeceğim. I hope you'll try to control your temper better next time. Umarım bir dahaki sefere öfkeni daha iyi kontrol etmeye çalışırsın. Maybe the next time you'll listen to me when I tell you to be careful. Belki bir dahaki sefere dikkatli olmanı söylediğimde beni dinlersin. Next time, I will wear boots! Bir dahaki sefere çizme giyeceğim! Tom will be even better next time. Tom bir dahaki sefere daha iyi olacak. You must let me know when you come here next time. Bir dahaki sefere buraya geldiğinde bana haber vermelisin. I'll save the money for the next time. Parayı bir dahaki sefere saklayacağım. Tom will know not to do that next time. Tom bir dahaki sefere bunu yapmaması gerektiğini bilecek. I must do better next time. Bir dahaki sefere daha iyisini yapmalıyım. How can we do this faster next time? Bunu bir dahaki sefere nasıl daha hızlı yapabiliriz? I won't do that that way next time. Bir dahaki sefere bu şekilde yapmayacağım. Tom is going to do that right the next time. Tom bir dahaki sefere bunu yapacak. Maybe the next time you'll listen to me when I tell you to be careful. Belki bir dahaki sefere sana dikkatli ol dediğimde beni dinlersin. Next time I switch jobs, I need work that will let me make use of the experience I've gained up to now. Bir dahaki sefere iş değiştirdiğimde, bugüne kadar edindiğim deneyimlerden faydalanabileceğim bir işe ihtiyacım var. Try and come up with a more reasonable excuse next time. Bir dahaki sefere daha makul bir bahane bulmaya çalış. I will go there on foot or by bicycle next time. Oraya bir dahaki sefere yürüyerek ya da bisikletle gideceğim. You might not be so lucky next time. Bir dahaki sefere bu kadar şanslı olmayabilirsin. Tom is probably going to tell Mary that she needs to be more careful the next time she does that. Tom muhtemelen Mary'ye bir dahaki sefere bunu yaparken daha dikkatli olması gerektiğini söyleyecektir. What happens next time? Bir dahaki sefere ne olacak? It'll work next time. Bir dahaki sefere işe yarayacak. Next time, you should wear something more appropriate. Bir dahaki sefere daha uygun bir şey giymelisin. You may not be as lucky next time. Bir dahaki sefere bu kadar şanslı olmayabilirsin. Next time, don't drop it. Bir dahaki sefere düşürme. Next time, we might not be so lucky. Bir dahaki sefere, o kadar şanslı olmayabiliriz. Next time you come to see me, I will show you the book. Bir dahaki sefere beni görmeye geldiğinde, sana kitabı gösteririm. Next time phone ahead. Bir dahaki sefere telefon et. Tom is going to be even better next time. Tom bir dahaki sefere daha bile iyi olacak. Next time, you should buy a larger size. Bir dahaki sefere daha büyük beden almalısın. I expect to sing better next time. Bir dahaki sefere daha iyi şarkı söylemeyi umuyorum. I'll try not to make mistakes next time. Bir dahaki sefere hata yapmamaya çalışacağım. I hope I'll get a chance to see you next time I'm in Boston. Umarım bir dahaki sefere Boston'da seninle görüşmek için bir şansım olur. We have to do better next time. Bir dahaki sefere daha iyisini yapmalıyız. You should come visit our shop next time. Bir dahaki sefere dükkanımızı ziyaret etmelisiniz. You might want to be a little more careful next time. Bir dahaki sefere biraz daha dikkatli olmak istersiniz belki. I'll be careful next time. Bir dahaki sefere daha dikkatli olacağım. Don't talk so much next time. Bir dahaki sefere bu kadar çok konuşma. Keep it in mind for the next time. Bir dahaki sefere unutmayın. I suppose I'd better be more careful the next time. Sanırım bir dahaki sefere daha dikkatli olsam iyi olur. Please arrive a bit later next time. Lütfen bir dahaki sefere biraz daha geç gelin. You must let me know when you come here next time. Bir dahaki sefer buraya geldiğinde bana haber vermelisin. Next time, you might not be so lucky. Bir dahaki sefere bu kadar şanslı olmayabilirsin. We'll try to be more careful the next time. Bir dahaki sefere daha dikkatli olmaya çalışacağız. I'll know not to do that next time. Bir dahaki sefere bunu yapmayacağımı bileceğim. The next time will be surely better. Bir dahaki sefere kesinlikle daha iyi olacak. Next time we'll agree on a meeting place. Bir dahaki sefere buluşma yeri konusunda anlaşırız. How can we do this faster next time? Bir dahaki sefere bunu nasıl daha hızlı yapabiliriz? Call me the next time you have a party. Bir dahaki sefere parti verdiğinizde beni arayın. What are you thinking you'd like to do next time? Bir dahaki sefere ne yapmak istediğini düşünüyorsun? I'll try doing it your way next time. Bir dahaki sefere senin yönteminle yapmayı deneyeceğim. Next time, I'm coming, too. Bir dahaki sefere ben de geliyorum. I'm sure Tom will do much better next time. Eminim Tom bir dahaki sefere çok daha iyisini yapacaktır. I'm going the next time. Bir dahaki sefere ben gidiyorum. What are you thinking you'd like to do next time? Bir dahaki sefere ne yapmayı düşünüyorsun? You'll hardly recognize Tom the next time you see him. Bir dahaki sefere Tom'u gördüğünde onu zor tanıyacaksın. What do you think you'd like to do next time? Bir dahaki sefere ne yapmayı düşünüyorsun? Bring all your friends next time. Bir dahaki sefere bütün arkadaşlarını getir. I won't need to come so early next time. Bir dahaki sefere bu kadar erken gelmeme gerek kalmayacak. I will come earlier next time. Bir dahaki sefere daha erken geleceğim. The next time that I see you, you will be quite different. Seni bir dahaki sefere gördüğümde, oldukça farklı olacaksın. I wonder when he will come next time. Bir dahaki sefere ne zaman geleceğini merak ediyorum. You won't find it so easy next time. Bir dahaki sefere bu kadar kolay bulamayacaksın. I will tell him about it when he comes next time. O bir dahaki sefere geldiğinde ona bundan bahsedeceğim. You need to be more careful next time. Bir dahaki sefere daha dikkatli olmalısın. Try and come up with a more reasonable excuse next time. Bir dahaki sefere daha mantıklı bir gerekçe bulmayı dene. I hope Tom is more careful next time. Tom bir dahaki sefere daha dikkatli olmasını umuyorum. I hope I'll get a chance to see you next time I'm in Boston. Umarım bir dahaki sefere Boston'a geldiğimde seni görme şansım olur. You'll do that the next time, won't you? Bir dahaki sefere yapacaksın, değil mi? Next time, ask me before you use my car. Bir dahaki sefere arabamı kullanmadan önce bana sor. I'll do that myself next time. Bunu bir dahaki sefere kendim yapacağım. It's bound to be better next time. Bu bir dahaki sefere daha iyi olmak zorunda. We just need to do better next time. Bir dahaki sefere daha iyisini yapmalıyız. Tom will do much better next time. Tom bir dahaki sefere çok daha iyisini yapacaktır. Let's hope Tom can do better next time. Tom'un bir dahaki sefere daha iyisini yapabileceğini umalım. I'm going the next time. Bir dahaki sefere gidiyorum. I will go there on foot or by bicycle next time. Bir dahaki sefere oraya yürüyerek ya da bisikletle gideceğim. Next time, I'll drive. Bir dahaki sefere ben kullanırım. Next time, you'll need to do a lot better than that. Bir dahaki sefere, bundan çok daha iyisini yapman gerekecek. Maybe next time you'll listen to me when I tell you to be careful. Belki bir dahaki sefere size dikkatli olmanızı söylediğimde beni dinlersiniz. Why don't we take the bus next time? Neden bir dahaki sefere otobüse binmiyoruz? You'll do that the next time, won't you? Bir dahaki sefere bunu yapacaksın, değil mi? Would you mind coming earlier next time? Bir dahaki sefer daha erken gelmenizin bir sakıncası var mı? Let's order a smaller pizza next time. Bir dahaki sefere daha küçük bir pizza sipariş edelim. I'll bring my sister when I come next time. Bir dahaki sefere gelirken kız kardeşimi de getireceğim. Maybe next time you'll listen to me when I tell you to be careful. Belki bir dahaki sefere dikkatli olmanı söylediğimde beni dinlersin. I'll know not to do it that way next time. Bir dahaki sefere bu şekilde yapmamayı öğreneceğim. Next time, you should wear something more appropriate. Bir dahaki sefere daha uygun bir şeyler giymelisin. Be more careful next time. Bir dahaki sefere daha dikkatli ol. Let's hope things go more smoothly the next time. Bir dahaki sefere işlerin daha sorunsuz gitmesini umalım. Please mail this letter the next time you go to the post office. Lütfen bir dahaki sefere postaneye gittiğinizde bu mektubu postalayın. Bring your sister next time. Bir dahaki sefere kız kardeşini de getir. Show More (228)
2	next time	gelecek sefer	adv.
	Next time, I'll drive. Gelecek sefer ben süreceğim. Next time I will do it myself. Gelecek sefer onu kendim yapacağım. I hope I'll have a chance to see you the next time I'm in Boston. Umarım gelecek sefer Boston'da olduğumda seni görmek için fırsatım olacak. You go first next time. Gelecek sefer önce gidersin. You should be more careful the next time. Gelecek sefer daha dikkatli olmalısın. It'll be better next time. O gelecek sefer daha iyi olacak. We'll make it next time. Gelecek sefere başaracağız. Next time, I'll try harder. Gelecek sefer daha çok çalışacağım. It should be a little easier next time. Bu gelecek sefer biraz daha kolay olmalı. I hope I sing better next time. Gelecek sefer daha iyi şarkı söyleyeceğimi umuyorum. I'll explain it next time. Onu gelecek sefer açıklayacağım. I have to try a little harder next time. Gelecek sefer biraz daha çok çalışmalıyım. Next time don't give up so easily. Gelecek sefer böyle kolayca vazgeçme. We'll be better prepared next time. Gelecek sefere daha hazırlıklı olacağız. We want you to be more careful next time. Gelecek sefer daha dikkatli olmanı istiyoruz. Do a better job next time. Gelecek sefer daha iyi bir iş çıkar. You do it next time. Sen bunu gelecek sefer yap. I don't know when he'll come next time. Gelecek sefer onun ne zaman geleceğini bilmiyorum. I hope to visit Nara next time. Gelecek sefer Nara'yı ziyaret etmeyi umuyorum. There is always a next time. Her zaman bir gelecek sefer vardır. Better luck next time. Gelecek sefere iyi şanslar. Tom is going to do that your way next time. Tom gelecek sefer bunu senin tarzınla yapacak. I'll be careful next time. Gelecek sefer dikkatli olacağım. It will work next time. O gelecek sefer işe yarayacak. If you showed me how to do it, I could do it by myself next time. Bunu nasıl yapacağımı bana gösterirsen gelecek sefer onu tek başıma yapabilirim. Maybe next time. Belki gelecek sefer. Next time, don't drop it. Gelecek sefer onu düşürmeyin. I expect to sing better next time. Gelecek sefere daha iyi şarkı söylemeyi umuyorum. We'll try to be more careful the next time. Gelecek sefer daha dikkatli olmaya çalışacağız. I suggest we try a little harder next time. Gelecek sefer biraz daha çok denememizi öneriyorum. I'll stay longer next time. Gelecek sefer daha uzun kalacağım. It'll work next time. O gelecek sefer işe yarayacak. Next time, I'm coming, too. Gelecek sefer ben de geliyorum. You might want to be a little more careful next time. Gelecek sefer biraz daha dikkatli olmak isteyebilirsin. I'll try not to make mistakes next time. Gelecek sefer hata yapmamaya çalışacağım. Let's hope Tom can do better next time. Tom'un gelecek sefer daha iyi iş çıkarabileceğini umalım. Next time I see you, please give me your answer. Gelecek sefer seni gördüğümde, lütfen bana cevabını ver. Next time I'll come earlier. Gelecek sefer daha erken geleceğiz. I promise I'll try harder next time. Gelecek sefer daha fazla uğraşacağıma söz veriyorum. You need to be more careful next time. Gelecek sefer daha dikkatli olmalısın. I will come earlier next time. Gelecek sefer daha erken geleceğim. I will make up for it next time. Onu gelecek sefer telafi edeceğim. Please bring me the book next time you come. Lütfen gelecek sefer geldiğinde kitabı bana getir. Next time, you'll need to do a lot better than that. Gelecek sefer ondan daha iyisini yapman gerekecek. Don't talk so much next time. Gelecek sefer çok fazla konuşma. I'll bring my sister when I come next time. Gelecek sefer geldiğimde, kız kardeşimi getireceğim. Bring your sister next time. Gelecek sefer kız kardeşini de getir. I won't do that that way next time. Gelecek sefer bunu o şekilde yapmayacağım. Please arrive a bit later next time. Lütfen gelecek sefere biraz daha geç gel. The next time you'll come with me. Gelecek sefer benimle geleceksin. Call me the next time you have a party. Gelecek sefer partin olduğunda beni ara. I wonder when Jane will come next time. Jane'in gelecek sefer ne zaman geleceğini merak ediyorum. The next time I tell you to do something, do it. Gelecek sefer sana bir şey yapmanı söylediğimde onu yap. I hope you'll pay more attention next time. Gelecek sefer daha fazla dikkat edeceğini umuyorum. Do you think Tom will try harder next time? Tom'un gelecek sefer daha çok çalışacağını düşünüyor musun? Remind me to thank Tom the next time I see him. Gelecek sefer onu gördüğümde Tom'a teşekkür etmemi hatırlat. I think I'll try a little harder next time. Sanırım gelecek sefer daha çok çalışacağım. Next time, it's your turn. Gelecek sefer, senin sıran. Next time phone ahead. Gelecek sefer önceden telefon edin. Would you mind coming earlier next time? Gelecek sefer daha erken gelir misin? I won't go so easy on you next time. Gelecek sefer sana kıyak geçmeyeceğim. Next time, speak to me more carefully. Gelecek sefer benimle daha dikkatli konuş. I will win the game next time. Gelecek sefere oyunu kazanacağım. Be more careful next time. Gelecek sefer daha dikkatli olun. Show More (61)