|
- I am not surprised that it has caused so much outrage, as well as shock, in Parliament.
- Bunun Parlamento'da bu kadar büyük bir öfkeye ve aynı zamanda şoka neden olmasına da şaşırmadım.
- Mr van Hulten, I am not surprised at your lack of support for Amendment No 33.
- Sayın van Hulten, 33 No.lu Değişikliğe destek vermemenize şaşırmadım.
- Of course we are not surprised that the capitalist EU deifies entrepreneurship.
- Kapitalist AB'nin girişimciliği tanrılaştırmasına elbette şaşırmıyoruz.
- We are not surprised these responses are sometimes disproportionate or unjust.
- Bu tepkilerin bazen orantısız ya da adaletsiz olmasına şaşırmıyoruz.
- Why am I not surprised that it is the Rafale that meets the requirements of the ?
- Bu gereksinimleri karşılayanın Rafale olmasına neden şaşırmıyorum?
- I am grateful but not surprised by the tone of the report.
- Raporun tonundan dolayı minnettarım ancak şaşırmadım.
- I am not surprised that it has caused so much outrage, as well as shock, in Parliament.
- Parlamento'da bu kadar büyük bir öfkeye ve aynı zamanda şoka neden olmasına şaşırmadım.
- I'm not surprised that Tom wanted to do that.
- Tom'un bunu yapmak istemesine şaşırmadım.
- Tom was not surprised by what he read in the report.
- Tom raporda okuduklarına hiç şaşırmadı.
- I'm not surprised at Tom's behavior.
- Ben Tom'un davranışına şaşırmadım.
- I'm not surprised that Tom wanted to do that.
- Tom'un bunu yapmak istediğine şaşırmadım.
- I'm not surprised that Tom won.
- Tom'un kazandığına şaşırmadım.
- I'm not surprised Tom won.
- Tom'un kazandığına şaşırmadım.
- I'm not surprised Tom was able to do that.
- Tom'un bunu yapmasına şaşırmadım.
- I'm sure you're not surprised.
- Şaşırmadığına eminim.
- Why am I not surprised?
- Neden şaşırmadım?
- I'm not surprised one bit.
- Hiç şaşırmadım.
- I'm not surprised Tom wasn't able to do that.
- Tom'un bunu yapamamasına şaşırmadım.
- I'm not surprised you don't remember.
- Hatırlamamana şaşırmadım.
- Sami's lawyer was not surprised when the jury found him not guilty.
- Sami'nin avukatı, jüri onu suçsuz bulduğunda şaşırmadı.
- I'm not surprised that Tom doesn't like Mary.
- Tom'un Mary'den hoşlanmamasına şaşırmadım.
- Well, I'm not surprised.
- Yani, ben şaşırmadım.
- I'm not surprised that Tom is late.
- Tom'un geç kaldığına şaşırmadım.
- I'm not surprised you didn't go there with Tom.
- Oraya Tom'la gitmediğine şaşırmadım.
- I'm not surprised at all.
- Ben hiç şaşırmadım.
- I'm not surprised that Tom is late.
- Tom'un geç kalmasına şaşırmadım.
- I'm not surprised to hear that Tom doesn't like Mary.
- Tom'un Mary'den hoşlanmadığını duyduğuma şaşırmadım.
- I'm not surprised that Tom doesn't like Mary.
- Tom'un Mary'yi sevmediğine şaşırmadım.
- That's why I'm not surprised.
- Şaşırmamamın nedeni bu.
- I'm not surprised at all.
- Hiç şaşırmadım.
- I'm not surprised that Tom cried.
- Tom'un ağlamasına şaşırmadım.
- I'm not surprised Tom wasn't able to do that.
- Tom'un bunu yapamadığına şaşırmadım.
- I'm not surprised that Tom didn't have to do that.
- Tom'un bunu yapmak zorunda olmamasına şaşırmadım.
- I'm not surprised Tom was able to do that.
- Tom'un bunu yapabilmesine şaşırmadım.
- I'm not surprised by this.
- Buna şaşırmadım.
- I'm not surprised Tom won.
- Tom'un kazanmasına şaşırmadım.
- That's why I'm not surprised.
- Bu yüzden şaşırmadım.
- You're not surprised to see me, are you?
- Beni gördüğüne şaşırmadın, değil mi?
- I'm not surprised that Tom didn't need to do that.
- Tom'un bunu yapmasına gerek kalmamasına şaşırmadım.
- I take it you're not surprised.
- Sanırım şaşırmadın.
- I'm not surprised to hear that.
- Onu duyduğuma şaşırmadım.
- I'm not surprised that Tom was late.
- Tom'un geç kalmasına şaşırmadım.
- I'm not surprised.
- Ben şaşırmadım.
- We're not surprised.
- Şaşırmadık.
- Well, I'm not surprised.
- Şey, ben şaşırmadım.
- I'm not surprised to hear that.
- Bunu duyduğuma şaşırmadım.
- I'm not surprised that Tom won.
- Tom'un kazanmasına şaşırmadım.
- I'm not surprised you don't remember.
- Hatırlamadığına şaşırmıyorum.
- I'm not surprised.
- Hiç şaşırmadım.
- I'm not surprised at Tom's behavior.
- Tom'un davranışlarına şaşırmadım.
- I'm not surprised that Tom did that.
- Tom'un bunu yapmasına şaşırmadım.
Show More (48)
|
