|
- A few days ago, during the summer, I went on holiday to Estonia.
- Birkaç gün önce, yaz aylarında Estonya'ya tatile gittim.
- Every year, thousands of people drive across the continent on holiday.
- Her yıl binlerce insan tatil için kıta boyunca araba kullanıyor.
- I was on holiday by the sea, sunbathing on a yacht.
- Deniz kenarında tatildeydim, bir yatta güneşleniyordum.
- Twelve people went on holiday and have ended up in jail.
- On iki kişi tatile gitti ve sonunda hapse girdi.
- These people are plane spotters, aviation enthusiasts, on holiday in Greece.
- Bu insanlar Yunanistan'da tatil yapan uçak gözlemcileri, havacılık meraklıları.
- These people are plane spotters, aviation enthusiasts, on holiday in Greece.
- Bu insanlar uçak gözlemcileri, havacılık meraklıları, Yunanistan'da tatildeler.
- Twelve people went on holiday and have ended up in jail.
- On iki kişi tatile gitti ve hapse girdi.
- I was on holiday for a fortnight.
- On beş gündür tatildeydim.
- She was taken ill on holiday.
- O, tatilde hasta oldu.
- He grew a beard while he was on holiday.
- Tatildeyken sakal bıraktı.
- I'm not going to Spain on holiday.
- İspanya'ya tatile gitmiyorum.
- Where are you going on holiday?
- Tatilde nereye gidiyorsun?
- We used to go to the seaside on holiday.
- Tatilde deniz kenarına giderdik.
- I can't afford to go on holiday this year because I'm broke.
- Ben bu sene tatile gitmeyi göze alamam çünkü beş parasızım.
- When are you going on holiday this year?
- Bu yıl ne zaman tatile gidiyorsunuz?
- I was on holiday for a fortnight.
- İki haftadır tatildeydim.
- She was taken ill on holiday and had to find a doctor.
- O, tatilde hastalandı ve bir doktor bulmak zorunda kaldı.
- The students are on holiday.
- Öğrenciler tatilde.
- I'm not going to Spain on holiday.
- Tatile İspanya'ya gitmiyorum.
- Tom is on holiday with his parents.
- Tom, ebeveynleriyle tatilde.
- He refused to go on holiday with his parents.
- Ailesiyle tatile gitmeyi reddetti.
- He grew a beard while he was on holiday.
- O, tatildeyken sakal uzattı.
- You are not going on holiday to New Zealand.
- Yeni Zelanda'ya tatile gitmiyorsunuz.
- She's on holiday with a friend.
- O bir arkadaşıyla tatilde.
- Are you on holiday?
- Tatilde misin?
- Have you been on holiday this year?
- Bu sene tatile gittin mi?
- I am here on holiday.
- Burada tatildeyim.
- They are all away on holiday this week.
- Bu hafta onların hepsi tatildeler.
- They are all away on holiday this week.
- Bu hafta hepsi tatilde.
- I'm on holiday.
- Tatildeyim.
- Are you on holiday?
- Tatilde misiniz?
- I am here on holiday.
- Buraya tatile geldim.
- He refused to go on holiday with his parents.
- O, ebeveynleriyle tatile gitmeyi reddetti.
- I'm on holiday for four weeks.
- Dört haftalığına tatildeyim.
- While they were away on holiday, their neighbours looked after the dog.
- Onlar tatildeyken, komşuları köpeğe baktı.
- I'm at the beach on holiday.
- Tatilde sahildeyim.
- Mary met Tom while on holiday in Turkey.
- Mary Tom ile Türkiye'de tatildeyken tanıştı.
- She was taken ill on holiday.
- Tatilde hastalandı.
- Tom met Mary while on holiday in Germany.
- Tom Almanya'da tatildeyken Mary'le tanıştı.
- I am on holiday this week.
- Bu hafta tatildeyim.
- He refused to go on holiday with his parents.
- Ebeveynleriyle tatile gitmeyi reddetti.
- I'm going on holiday.
- Ben tatile gidiyorum.
- Certainly they will go on holiday next month.
- Onlar gelecek ay kesinlikle tatile gidecekler.
- When do you go on holiday?
- Tatile ne zaman çıkıyorsun?
- I'm here on holiday.
- Ben tatildeyim.
- He is away on holiday.
- O tatilde.
- I can't afford to go on holiday this year because I'm broke.
- Bu yıl tatile gidecek param yok çünkü meteliksizim.
- Are you here on holiday?
- Buraya tatile mi geldiniz?
- He is away on holiday.
- Tatile gitti.
- She can't be away on holiday.
- Tatile gidemez.
- I'm at the beach on holiday.
- Ben tatilde sahildeyim.
- Tom met Mary while on holiday in Germany.
- Tom, Mary ile Almanya'da tatildeyken tanıştı.
- You're going on holiday to Niger.
- Nijer'e tatile gidiyorsunuz.
- She was taken ill on holiday and had to find a doctor.
- Tatilde hastalandı ve bir doktor bulmak zorunda kaldı.
- I fear that she won't want me to go on holidays in July.
- Temmuzda tatilde gitmemi istemeyeceğinden korkuyorum.
- You are not going on holiday to New Zealand.
- Tatile Yeni Zelanda'ya gitmiyorsun.
- The students are currently on holiday.
- Öğrenciler şu anda tatilde.
- The students are on holiday.
- Öğrenciler tatildeler.
- Where are you going on holiday?
- Sen tatilde nereye gidiyorsun?
- Mary met Tom while on holiday in Turkey.
- Mary Türkiye'de tatildeyken Tom'la tanıştı.
- Tom is on holiday with his parents.
- Tom ailesiyle tatilde.
- I'm here on holiday.
- Ben burada tatildeyim.
- The students are currently on holiday.
- Öğrenciler şu anda tatildeler.
- I was on holiday for a fortnight.
- İki hafta tatildeydim.
- She's on holiday with a friend.
- Bir arkadaşıyla tatilde.
- I was on holiday for a fortnight.
- İki haftalığına tatildeydim.
- I never go on holiday without cleaning my apartment.
- Dairemi temizlemeden asla tatile gitmem.
Show More (64)
|
