|
- Thanks to your help, I passed the exam.
- Yardımınız sayesinde sınavı geçtim.
- Thanks to your help, I passed the exam.
- Yardımlarınız sayesinde sınavı geçtim.
- I was happy to pass the exam.
- Sınavı geçtiğim için mutluydum.
- Do you think that he will pass the examination?
- Sınavı geçeceğini düşünüyor musunuz?
- It is certain that he passed the examination.
- Sınavı geçtiğinden emin.
- I am certain that he will pass the exam.
- Sınavı geçeceğinden eminim.
- I expect that Tom will pass the exam.
- Tom'un, sınavı geçeceğini umuyorum.
- We heard the news that you had passed the exam.
- Sınavı geçtiğin haberini duyduk.
- She made great efforts to pass the examination.
- Sınavı geçmek için büyük çaba sarf etti.
- He is likely to pass the examination.
- Sınavı geçmesi muhtemel.
- Neither of his students passed the exam.
- Öğrencilerden hiçbiri sınavı geçmedi.
- If you study hard, you'll pass the exam.
- Çok çalışırsan sınavı geçersin.
- Neither of his students passed the exam.
- Hiçbir öğrencisi sınavı geçemedi.
- I'm sure that Tom will pass the examination.
- Tom'un sınavı geçeceğinden eminim.
- He is confident that he will pass the examination.
- Sınavı geçme konusunda kendine güveniyor.
- It's virtually impossible for Tom to pass the exam.
- Tom'un sınavı geçmesi neredeyse imkansız.
- He is confident that he will pass the examination.
- Sınavı geçeceğinden emin.
- Tom told everyone that he passed the exam.
- Tom herkese sınavı geçtiğini söyledi.
- Everything depends on whether you pass the examination.
- Her şey, sınavı geçip geçmemene bağlı.
- I expect him to pass the examination.
- Onun sınavı geçmesini umuyorum.
- Tom is sure to pass the examination.
- Tom'un sınavı geçeceği kesin.
- He worked hard in order to pass the examination.
- Sınavı geçmek için çok çalıştı.
- Tom managed to pass the examination.
- Tom sınavı geçebildi.
- He was able to pass the exam.
- O, sınavı geçebildi.
- Did he pass the exam?
- O sınavı geçti mi?
- Tom thought Mary wasn't going to pass the exam.
- Tom, Mary'nin sınavı geçemeyeceğini düşündü.
- He couldn't pass the examination.
- Sınavı geçemedi.
- My brother failed to pass the examination.
- Erkek kardeşim sınavı geçemedi.
- He is sure to pass the exam if he studies at this rate.
- O, bu şartlarda çalışırsa, sınavı geçeceğinden emin.
- I'm sure Tom will pass the examination.
- Tom'un sınavı geçeceğine eminim.
- He made an effort to pass the examination.
- Sınavı geçmek için çaba sarf etti.
- He was fortunate to pass the exam.
- Sınavı geçtiği için şanslıydı.
- She was fortunate to pass the exam.
- Sınavı geçtiği için şanslıydı.
- I'm sure that my daughter will pass the exam.
- Kızımın sınavı geçeceğinden eminim.
- The teacher concluded that Tom would pass the exam.
- Öğretmen Tom'un sınavı geçeceği sonucuna vardı.
- If he studied hard, he could pass the exam.
- Eğer çok çalışırsa, sınavı geçebilir.
- I'm sure Tom will pass the examination.
- Tom'un sınavı geçeceğinden eminim.
- Tom is sure that he'll pass the exam.
- Tom sınavı geçeceğinden emin.
- Tom claimed that he passed the exam.
- Tom sınavı geçtiğini iddia etti.
- I studied really hard in order to pass the exam.
- Sınavı geçmek için gerçekten çok çalıştım.
- I'm glad that he passed the exam.
- Sınavı geçtiğine sevindim.
- He passed the examination.
- Sınavı geçti.
- She exerted herself to pass the examination.
- O, sınavı geçmek için çok çabaladı.
- The friend who I thought would pass the exam failed it.
- Sınavı geçeceğini düşündüğüm arkadaş başarısız oldu.
- I knew Tom wouldn't pass the exam.
- Tom'un sınavı geçmeyeceğini biliyordum.
- That you will pass the exam is certain.
- Sınavı geçeceğin kesindir.
- She shouldn't have any problem passing the exam.
- Sınavı geçmede hiçbir sorunu olmamalı.
- Nick didn't pass the exam, did he?
- Nick sınavı geçmedi, değil mi?
- Tom told everyone that he'd passed the exam.
- Tom herkese sınavı geçtiğini söyledi.
- If you want to pass the exam, you need to study.
- Sınavı geçmek istiyorsan, çalışmalısın.
- I expect that he will pass the exam.
- Umarım sınavı geçer.
- It is certain that he will pass the examination.
- Sınavı geçeceği kesin.
- I am certain that he will pass the exam.
- Ben onun sınavı geçeceğine eminim.
- I will do my best to pass the examination.
- Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım.
- You should study seriously if you want to pass the exam.
- Sınavı geçmek istiyorsan ciddi çalışmalısın.
- I didn't pass the exam.
- Ben sınavı geçmedim.
- I didn't pass the exam.
- Sınavı geçemedim.
- It is no wonder that he passed the examination.
- Sınavı geçmesi şaşırtıcı değil.
- Work hard, and you'll pass the exam.
- Çok çalışırsan sınavı geçersin.
- I passed the exam.
- Sınavı geçtim.
- If you pass the exam, how about we go to the bar to drink beer?
- Sınavı geçersen, bara gidip bira içmeye ne dersin?
- Tom is sure to pass the examination.
- Tom sınavı geçeceğine emin.
- You should study seriously if you want to pass the exam.
- Sınavı geçmek istiyorsan ciddi olarak çalışmalısın.
- You won't pass the exam if you don't study for it.
- Çalışmazsan sınavı geçemezsin.
- Tom is likely to pass the examination.
- Tom muhtemelen sınavı geçecek.
- She was happy because she passed the exam.
- Sınavı geçtiği için mutluydu.
- I am pleased that you have passed the exam.
- Sınavı geçmenize çok sevindim.
- She made great efforts to pass the examination.
- O, sınavı geçmek için canını dişine taktı.
- She was happy because she passed the exam.
- O, sınavı geçtiği için mutluydu.
- He is making every possible effort to pass the examination.
- O, sınavı geçmek için her türlü çabayı sarfediyor.
- Tom passed the examination.
- Tom sınavı geçti.
- He was happy to have passed the examination.
- Sınavı geçtiği için mutluydu.
- He is studying hard so that he can pass the examinations.
- Sınavı geçebilmek için çok çalışıyor.
- I knew Tom would pass the exam.
- Tom'un sınavı geçeceğini biliyordum.
- She passed the examination by working hard.
- Çok çalışarak sınavı geçti.
- We all passed the exam.
- Biz hepimiz sınavı geçtik.
- She is bound to pass the examination.
- Sınavı geçmesi kesin gibi.
- He is making every possible effort to pass the examination.
- Sınavı geçmek için mümkün olan her türlü çabayı gösteriyor.
- I hope I can pass the exam.
- Umarım sınavı geçebilirim.
- To my joy, my daughter passed the examination.
- Ne mutlu bana ki kızım sınavı geçti.
- He ought to pass the examination, for he is very capable.
- O, sınavı geçmeli, zira o çok yeteneklidir.
- If you don't study, you won't pass the exam.
- Çalışmazsan sınavı geçemezsin.
- I couldn't have passed the exam.
- Sınavı geçemedim.
- He ought to pass the examination, for he is very capable.
- Çok yetenekli olduğu için sınavı geçmesi gerekiyor.
- I'm sure that my daughter will pass the exam.
- Ben kızımın sınavı geçeceğinden eminim.
- I congratulate you on passing the examination.
- Sınavı geçtiğiniz için sizi kutlarım.
- Tom told everyone that he passed the exam.
- Tom sınavı geçtiğini herkese söyledi.
- No doubt he will pass the examination.
- Sınavı geçeceğine şüphe yok.
- He is sure to pass the examination.
- Sınavı geçeceğinden emin.
- She passed the examination.
- Sınavı geçti.
- She was happy that she passed the exam.
- Sınavı geçtiği için mutluydu.
- No doubt you will be able to pass the examination.
- Sınavı geçebileceğinden hiç şüphe yok.
- He passed the exam.
- Sınavı geçti.
- Tom didn't pass the exam.
- Tom sınavı geçmedi.
- Work hard, and you'll pass the exam.
- Sıkı çalış ve sınavı geçersin.
- If she studied hard, she could pass the exam.
- Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
- He can not have passed the exam.
- Sınavı geçmiş olması mümkün değil.
- To my joy, my daughter passed the examination.
- Kızımın sınavı geçmesi beni çok sevindirdi.
- She passed the exam.
- Sınavı geçti.
- I'll do my best to pass the examination.
- Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım.
- Tom can't have passed the exam.
- Tom sınavı geçmiş olamaz.
- My brother failed to pass the examination.
- Kardeşim sınavı geçemedi.
- She passed the examination.
- O, sınavı geçti.
- He wasn't able to pass the examination.
- Sınavı geçemedi.
- He managed to pass the examination.
- Sınavı geçebildi.
- If you'd studied harder, you would've passed the examination.
- Daha çok çalışsaydın, sınavı geçebilirdin.
- No doubt you will be able to pass the examination.
- Sınavı geçebileceğinden şüphem yok.
- No doubt you will be able to pass the examination.
- Hiç şüphesiz sınavı geçebileceksin.
- It is certain that he will pass the examination.
- Onun sınavı geçmesi kesindir.
- He was able to pass the exam.
- Sınavı geçmeyi başardı.
- He was fortunate to pass the exam.
- O, sınavı geçtiği için şanslıydı.
- Jim boasts of having passed the exam.
- Jim, sınavı geçtiği için övünüyor.
- He is believed to have passed the examination.
- Sınavı geçtiğine inanıyor.
- Because I passed the examination.
- Çünkü ben sınavı geçtim.
- It is likely that he will pass the examination.
- Sınavı geçmesi muhtemel.
- Tom is sure to pass the exam.
- Tom sınavı geçeceğine emin.
- He is working hard to pass the examination.
- Sınavı geçmek için çok çalışıyor.
- You should study seriously if you want to pass the exam.
- Sınavı geçmek istiyorsanız, ciddi bir şekilde çalışmalısınız.
- I knew you'd pass the exam.
- Sınavı geçeceğini biliyordum.
- I'm certain that Tom will pass the examination.
- Tom'un sınavı geçeceğinden eminim.
- I hope I can pass the exam.
- İnşallah sınavı geçebilirim.
- I am pleased that you have passed the exam.
- Sınavı geçtiğine memnun oldum.
- Work hard, and you will pass the examination.
- Sıkı çalışırsan sınavı geçeceksin.
- If he had studied harder, he would have passed the exam.
- Eğer daha çok çalışsaydı, sınavı geçebilirdi.
- Tom is probably going to pass the examination.
- Tom muhtemelen sınavı geçecek.
- Rick was over the moon about passing the exam.
- Rick sınavı geçtiği için çok mutluydu.
- John passed the examination.
- John sınavı geçti.
- He claims to have passed the exam.
- Sınavı geçtiğini iddia ediyor.
- He managed to pass the examination.
- Sınavı geçmeyi başardı.
- If he studied hard, he could pass the exam.
- Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
- He passed the exam.
- O sınavı geçti.
- I'm glad that he passed the exam.
- Onun sınavı geçtiğine memnun oldum.
- I barely passed the exam.
- Ben zar zor sınavı geçtim.
- He is sure to pass the exam.
- Sınavı geçeceğinden emin.
- I hope that Tom passes the exam.
- Umarım Tom sınavı geçer.
- Tom expected Mary to pass the exam.
- Tom, Mary'nin sınavı geçmesini bekliyordu.
- Tom didn't pass the exam.
- Tom sınavı geçemedi.
- I hope that I pass the exam.
- Umarım sınavı geçerim.
- She was happy that she passed the exam.
- Sınavı geçtiğine mutlu idi.
- If he had studied harder, he would have passed the exam.
- Daha sıkı çalışsaydı, sınavı geçerdi.
- I don't think I passed the exam.
- Sınavı geçtiğimi sanmıyorum.
- He is likely to pass the examination.
- Sınavı geçmesi muhtemeldir.
- I expect that he will pass the exam.
- Sınavı geçeceğini umuyorum.
- He can not have passed the exam.
- O, sınavı geçmiş olamaz.
- I was able to pass the exam.
- Sınavı geçebildim.
- If she studied hard, she could pass the exam.
- Eğer çok çalışırsa, sınavı geçebilir.
- I'm certain Tom will pass the examination.
- Tom'un sınavı geçeceğinden eminim.
- It seems that Mr Tanaka has passed the exam.
- Bay Tanaka sınavı geçti gibi görünüyor.
- I passed the exam and so did he.
- Ben sınavı geçtim, o da geçti.
- Tom wasn't able to pass the examination.
- Tom sınavı geçemedi.
- No doubt he will pass the examination.
- Şüphesiz o, sınavı geçecek.
- He is sure to pass the exam.
- O, sınavı geçeceğinden emin.
- Tom barely passed the exam.
- Tom güçlükle sınavı geçti.
- It is certain that he passed the examination.
- Sınavı geçtiği kesin.
- I congratulate you on passing the examination.
- Sınavı geçtiğin için seni tebrik ederim.
- I'm sure that Tom will pass the examination.
- Tom'un sınavı geçeceğine eminim.
- Tom wasn't able to pass the exam.
- Tom sınavı geçemedi.
- I passed the exam and so did he.
- Sınavı geçtim. O da geçti.
- If you want to pass the exam, you need to study.
- Sınavı geçmek istersen, ders çalışman gerek.
- I passed the exam.
- Ben sınavı geçtim.
- Did he pass the exam?
- Sınavı geçti mi?
- Tom passed the exam.
- Tom sınavı geçti.
- We all passed the exam.
- Hepimiz sınavı geçtik.
- That you will pass the exam is certain.
- Sınavı geçeceğiniz kesin.
- I passed the exam!
- Sınavı geçtim!
- Because I passed the examination.
- Çünkü sınavı geçtim.
- Do you think that he will pass the examination?
- Onun sınavı geçeceğini düşünüyor musun?
- He wasn't able to pass the examination.
- Sınavı geçememişti.
- I heard that he passed the exam.
- Sınavı geçtiğini duydum.
- I couldn't have passed the exam.
- Sınavı geçemezdim.
- It's good that you passed the exam.
- Sınavı geçmen iyi.
- You are expected to pass the exam.
- Sınavı geçmen bekleniyor.
- I'm confident that I'll pass the exam.
- Sınavı geçeceğime eminim.
- I expect him to pass the examination.
- Sınavı geçmesini bekliyorum.
- She is certain to pass the exam.
- Sınavı geçeceği kesin.
- Everyone in our class passed the exam.
- Sınıfımızdaki herkes sınavı geçti.
- I'm sure Tom will pass the exam.
- Tom'un sınavı geçeceğine eminim.
- You've passed the exam.
- Sınavı geçtin.
- Tom hopes that Mary passes the exam.
- Tom, Mary'nin sınavı geçmesini umuyor.
- He studied hard in order to pass the examination.
- Sınavı geçmek için çok çalıştı.
- He is sure to pass the exam if he studies at this rate.
- Bu hızla çalışırsa sınavı geçeceğinden emin.
- The friend who I thought would pass the exam failed it.
- Sınavı geçeceğini düşündüğüm arkadaşım sınavı geçemedi.
- Tom is sure to pass the exam.
- Tom'un sınavı geçeceği kesin.
- Work hard, and you will pass the examination.
- Çok çalışırsanız sınavı geçersiniz.
- It seems that Mr Tanaka has passed the exam.
- Görünüşe göre Bay Tanaka sınavı geçmiş.
- After all, he succeeded in passing the exam.
- Sonuçta, sınavı geçmeyi başardı.
- It is likely that he will pass the examination.
- O muhtemelen sınavı geçecek.
- I knew Tom wouldn't pass the exam.
- Tom'un sınavı geçemeyeceğini biliyordum.
- Tom hopes that Mary passes the exam.
- Tom Mary'nin sınavı geçeceğini umuyor.
- Tom managed to pass the examination.
- Tom sınavı geçmeyi başardı.
- She exerted herself to pass the examination.
- Sınavı geçmek için kendini zorladı.
- Bill was able to pass the exam.
- Bill sınavı geçmeyi başardı.
- I don't think I'll be able to pass the examination.
- Sınavı geçebileceğimi sanmıyorum.
- You'll have to work hard if you want to pass the exam.
- Sınavı geçmek istiyorsan çok çalışmalısın.
- I was able to pass the exam.
- Sınavı geçmeyi başardım.
- I am sure that Bob will pass the examination.
- Bob'un sınavı geçeceğinden eminim.
- Tom will probably pass the examination.
- Tom muhtemelen sınavı geçecek.
- Tom is probably going to pass the exam.
- Tom muhtemelen sınavı geçecektir.
- No doubt you will be able to pass the examination.
- Sınavı geçebileceğinize şüphe yok.
- We expect that he will pass the examination.
- Sınavı geçeceğini umuyoruz.
- I hope that Tom passes the exam.
- Umarım Tom sınavdan geçer not alır.
- He must be able to pass the exam since he has the capacity.
- Kapasitesi olduğuna göre sınavı geçebilir.
- I knew you wouldn't pass the exam.
- Sınavı geçemeyeceğini biliyordum.
- He made an effort to pass the examination.
- O, sınavı geçmek için bir çaba harcadı.
- Tom thought Mary wasn't going to pass the exam.
- Tom, Mary'nin sınavı geçmeyeceğini düşündü.
- He claims to have passed the exam.
- O sınavı geçtiğini iddia ediyor.
- She is certain to pass the exam.
- Onun sınavı geçeceği kesindir.
- If you pass the exam, how about we go to the bar to drink beer?
- Sınavı geçersen bira içmek için bara gitmemize ne dersin?
- It's good that you passed the exam.
- Sınavı geçmen iyi oldu.
- She shouldn't have any problem passing the exam.
- Sınavı geçmesinde bir sorun olmamalı.
- I heard that he passed the exam.
- Onun sınavı geçtiğini duydum.
- Tom is likely to pass the examination.
- Tom'un sınavı geçmesi muhtemel.
- John will probably pass the examination.
- John muhtemelen sınavı geçecek.
- When did you pass the exam?
- Sen ne zaman sınavı geçtin?
- I hope that Mary passes the examination.
- Umarım Mary sınavı geçer.
- I don't think I passed the exam.
- Sınavı geçtiğimi düşünmüyorum.
- Tom is probably going to pass the exam.
- Tom muhtemelen sınavı geçecek.
- Tom didn't pass the exam, did he?
- Tom sınavı geçemedi, değil mi?
- I'm certain Tom will pass the exam.
- Tom'un sınavı geçeceğinden eminim.
- I couldn't pass the exam.
- Sınavı geçemedim.
- He passed the examination.
- O sınavı geçti.
- I hope that Mary passes the examination.
- Mary'nin sınavı geçeceğini umuyorum.
- Ken saved his face by passing the examination.
- Ken sınavı geçerek rezil olmaktan kurtuldu.
- It is no wonder that he passed the examination.
- Onun sınavı geçmesine şaşmamalı.
- Probably John will pass the examination.
- Muhtemelen John sınavı geçecek.
- It is likely that he will pass the examination.
- Onun sınavı geçmesi muhtemeldir.
- She is bound to pass the examination.
- Sınavı geçeceği kesin.
- I'm certain that Tom will pass the exam.
- Tom'un sınavı geçeceğinden eminim.
Show More (225)
|
