Tureng - physician - Anglais Turc Phrases

Historique

	Anglais	Turc
1	physician	doktor	n.
	Your physician may suggest utilizing an electronic device to suppress the sound. Doktorunuz elektronik bir alet kullanılarak sesin bastırılmasını önerebilir. Your physician may suggest utilizing an electronic device to suppress the sound. Doktorunuz sesi bastırmak için elektronik bir cihaz kullanmanızı önerebilir. Your physician may suggest utilizing an electronic device to suppress the sound. Doktorunuz sesi bastırmak için elektronik bir alet kullanılmasını önerebilir. He saw a physician. Bir doktora göründü. He is the physician I talked about yesterday. O, dün konuştuğum doktordur. I want to be a physician in the future. İleride doktor olmak istiyorum. The physician prescribed his patient some medicine. Doktor, hastasına biraz ilaç yazdı. The physician prescribed his patient some medicine. Doktor, hastasına ilaç yazdı. I believed that he was a physician. Onun bir doktor olduğuna inandım. Tom is an excellent physician. Tom mükemmel bir doktor. Who's your primary physician? Birincil doktorun kim? He saw a physician. O bir doktor gördü. He is not a physician. O bir doktor değil. Tom isn't a physician. Tom bir doktor değildir. Sami was a physician. Sami bir doktordu. My wife is a physician. Karım bir doktor. In addition to being a physician, he was a master pianist. Bir doktor olmasının yanı sıra o iyi bir piyanistti. I want to be a physician in the future. Gelecekte doktor olmak istiyorum. Sami is a physician's assistant. Sami bir doktor asistanı. He is the physician I talked about yesterday. Dün bahsettiğim doktor o. Sami is a physician's assistant. Sami bir doktor asistanıdır. Tom isn't a physician. Tom bir doktor değil. My wife is a physician. Karım bir doktordur. I thought that he was a physician. Onun bir doktor olduğunu sanıyordum. She is not a physician. O bir doktor değil. She is not a physician. O doktor değil. Who's your primary physician? Esas doktorun kim? Sami was working for a physician. Sami bir doktor için çalışıyordu. Tom is a physician's assistant. Tom bir doktor asistanı. Tom is a physician's assistant. Tom bir doktor asistanıdır. Sami impersonated a physician assistant. Sami bir doktor asistanını taklit etti. Rejecting the urging of his physician father to study medicine, Hawking chose instead to concentrate on mathematics and physics. Doktor babasının tıp okuması yönündeki ısrarlarını reddeden Hawking, bunun yerine matematik ve fiziğe yoğunlaşmayı seçti. Show More (29)
2	physician	hekim	n.
	Time is a good physician, but a bad cosmetician. Zaman iyi bir hekim ama kötü bir güzellik uzmanıdır. Time is a good physician, but a bad cosmetician. Zaman iyi bir hekimdir ama kötü bir kozmetikçidir. Tom is an excellent physician. Tom mükemmel bir hekimdir. I thought that he was a physician. Onun bir hekim olduğunu sanmıştım. Sami was a physician. Sami bir hekimdi. Alice and Mary are attending physicians at a teaching hospital. Alice ve Mary bir üniversite hastanesinde uzman hekim. Show More (3)