1 |
pine |
çam |
n. |
|
- The house has pine window frames.
- Evin pencere çerçeveleri çamdan yapılmıştır.
- Pines are durable against the cold.
- Çamlar soğuğa dayanıklıdır.
- Pine furniture is not very popular at the moment.
- Çam mobilyası şu anda çok popüler değil.
- Pine furniture is not very popular at the moment.
- Çam mobilyalar şu sıralar pek popüler değil.
- Pine is a resinous wood.
- Çam, reçineli bir ağaçtır.
- I planted a pine tree.
- Bir çam diktim.
- That's a pine tree.
- Bu bir çam.
- A pine stands in front of his house.
- Evin önünde bir çam duruyor.
- Pine is a resinous wood.
- Çam reçineli bir ağaçtır.
Show More (6)
|
2 |
pine |
yas tutmak |
v. |
|
- The boy was sitting in his room, pining for his dog's death.
- Çocuk odasında oturmuş, köpeğinin ölümüne yas tutuyordu.
Show More (-2)
|
3 |
pine |
çam ağacı |
n. |
|
- A pine stands in front of his house.
- Evinin önünde bir çam ağacı duruyor.
Show More (-2)
|