|
- That kind of stirring, pioneering front provides the impetus to move further on.
- Bu tür heyecan verici, öncü bir cephe, daha ileriye gitmek için itici güç sağlar.
- We will fully use the pioneering work of the Council of Europe.
- Avrupa Konseyi'nin öncü çalışmalarını sonuna kadar kullanacağız.
- In other words, it is talking about pioneering technology rather than biotechnology.
- Başka bir deyişle, biyoteknolojiden ziyade öncü teknolojiden bahsediyor.
- We will fully use the pioneering work of the Council of Europe.
- Avrupa Konseyi'nin öncü çalışmalarını tam olarak kullanacağız.
- I should like to draw your attention to the pioneering area of research into the human genome.
- İnsan genomuna ilişkin öncü araştırma alanına dikkatinizi çekmek isterim.
- The European Union should play a pioneering role, much more so than it has done to date.
- Avrupa Birliği bugüne kadar olduğundan çok daha fazla öncü bir rol oynamalıdır.
- The EU already has a pioneering role to play with regard to emissions trading schemes.
- AB, emisyon ticareti planları konusunda halihazırda öncü bir rol oynamaktadır.
- We can fulfil a pioneering role as the largest trading power.
- En büyük ticaret gücü olarak öncü bir rol üstlenebiliriz.
- This is a key pioneering initiative.
- Bu önemli bir öncü girişimdir.
- So we can only welcome the pioneering measures set out in this report.
- Bu nedenle bu raporda belirtilen öncü tedbirleri memnuniyetle karşılıyoruz.
Show More (7)
|
