|
- This hope is better expressed by my friend, the poet Jordi Gabarró.
- Bu umut, arkadaşım şair Jordi Gabarró tarafından daha iyi ifade edilmiştir.
- I would like to become a poet.
- Ben bir şair olmak istiyorum.
- Unfortunately the poet died in his youth.
- Ne yazık ki şair genç yaşta öldü.
- He was a famous poet and a competent diplomat.
- O ünlü bir şair ve yetenekli bir diplomattı.
- The prominent poet attempted to commit suicide in his study.
- Ünlü şair çalışma odasında intihara teşebbüs etti.
- This poem was written by an anonymous poet.
- Bu şiir isimsiz bir şair tarafından yazılmış.
- He thinks that he is a great poet.
- Büyük bir şair olduğunu düşünüyor.
- She isn't much of a poet.
- O neredeyse bir şair değildir.
- The poet and novelist were both present at the meeting.
- Toplantıda hem şair hem de roman yazarı vardı.
- This poem was written by a nameless poet.
- Bu şiir isimsiz bir şair tarafından yazılmıştır.
- Tom's favorite poet is Robert Burns.
- Tom'un en sevdiği şair Robert Burns.
- I'm not a poet.
- Ben şair değilim.
- This poem was written by a nameless poet.
- Bu şiir isimsiz bir şair tarafından yazıldı.
- Dan wished to become a famous poet.
- Dan ünlü bir şair olmayı diledi.
- She isn't much of a poet.
- Pek şair sayılmaz.
- This is the house in which the poet lived in his childhood.
- Burası şairin çocukluğunda yaşadığı ev.
- She is highly reputed not only as a scholar but also as a poet.
- Sadece bir akademisyen olarak değil, aynı zamanda bir şair olarak da çok tanınıyor.
- She is quite a poet.
- O tam bir şair.
- Sadly, the poet died young.
- Ne yazık ki şair genç öldü.
- She is not a poet but a novelist.
- O bir şair değil, bir roman yazarı.
- She's famous as a singer but not as a poet.
- Şarkıcı olarak ünlü ama şair olarak değil.
- Basho was the greatest poet.
- Başo, en büyük şairdi.
- She awarded the poet.
- Şairi ödüllendirdi.
- That poet attempted suicide in their library.
- O şair kütüphanesinde intihara teşebbüs etti.
- I want to be a poet.
- Şair olmak istiyorum.
- The poet sees what the sun does not.
- Şair, güneşin görmediğini görür.
- Tom isn't much of a poet.
- Tom pek şair sayılmaz.
- He is known as a great poet.
- O, büyük bir şair olarak bilinmektedir.
- He was something of a poet and used to write romantic poems.
- Şair sayılırdı ve romantik şiirler yazardı.
- He is the greatest poet that ever lived.
- Şu ana kadar yaşamış en büyük şair.
- I'm a poet.
- Ben bir şairim.
- This poem was written by a nameless poet.
- Bu şiir adsız bir şair tarafından yazıldı.
- Tom is a born poet.
- Tom doğuştan şairdir.
- Tom's favorite poet is Robert Burns.
- Tom'un favori şairi Robert Burns'tür.
- This is the house in which the poet lived in his childhood.
- Bu, şairin çocukluğunda yaşadığı evdir.
- I think he is something of a poet.
- Onun kendi çapında bir şair olduğunu düşünüyorum.
- Homer is a Greek epic poet.
- Homeros Yunan destansı bir şair.
- She is a scholar and poet.
- O bir akademisyen ve şair.
- An orator is made, but a poet is born.
- Bir hatip yapılır, ama bir şair doğar.
- He is a storyteller and a poet.
- O bir hikaye anlatıcısı ve şair.
- He was an excellent scientist, and what is more, was a great poet.
- O mükemmel bir bilim adamıydı ve dahası, mükemmel bir şairdi.
- This book is one of the poet's best works.
- Bu kitap şairin en iyi çalışmalarından biridir.
- He is known as a great poet.
- Büyük bir şair olarak bilinir.
- He is a novelist and poet.
- O bir romancı ve şair.
- Sappho was a famous Lesbian poet.
- Sappho ünlü bir lezbiyen şairdi.
- The poet writes poems.
- Şair şiir yazar.
- He was an excellent scientist, and what is more, was a great poet.
- Mükemmel bir bilim adamıydı ve dahası büyük bir şairdi.
- He is a storyteller and a poet.
- O bir öykücü ve şairdir.
- I think he is something of a poet.
- Sanırım şair sayılır.
- He hopes to find fame as a poet.
- Bir şair olarak şöhret bulmayı umuyor.
- The prominent poet attempted to commit suicide in his study.
- Tanınmış şair çalışma odasında intihar etmeye kalkıştı.
- She is quite a poet.
- Oldukça şairdir.
- Mr Johnson is not a scholar but a poet.
- Bay Johnson bir bilim adamı değil, bir şairdir.
- The poet Keats belongs to the Romantic school.
- Şair Keats Romantik ekole mensuptur.
- She is an outstanding poet.
- O seçkin bir şairdir.
- This book is one of the poet's best works.
- Bu kitap şairin en iyi eserlerinden biri.
- That poet attempted suicide in their library.
- O şair, kütüphanesinde intihar girişiminde bulunmuş.
- This poem was written by a nameless poet.
- Bu şiir isimsiz bir şair tarafından yazılmış.
- The poet died young, but his works survived for centuries.
- Şair genç yaşta öldü ama eserleri yüzyıllarca yaşadı.
- She is an outstanding poet.
- Olağanüstü bir şairdir.
- Unfortunately the poet died in his youth.
- Ne yazık ki şair genç yaşında öldü.
- I want to be a poet.
- Bir şair olmak istiyorum.
- You're a poet and you didn't even know it.
- Sen bir şairsin ve bunu bilmiyordun bile.
- The well-known poet attempted to commit suicide in his study.
- Tanınmış şair çalışma odasında intihar girişiminde bulundu.
- The poet committed suicide in his study.
- Şair, çalışma odasında intihar etti.
- Have you ever heard of a poet by the name of Tom?
- Tom adında bir şair duydun mu hiç?
- Dan wished to become a famous poet.
- Dan ünlü bir şair olmak istiyordu.
- It was clear what the poet wanted to say.
- Şairin söylemek istediği açıktı.
- Tom was an accomplished poet.
- Tom başarılı bir şairdi.
- He was a famous poet and a competent diplomat.
- Ünlü bir şair ve yetkin bir diplomattı.
- The poet was in love with words.
- Şair kelimelere aşıktı.
- The poet lived here some twenty odd years.
- Şair, yirmi küsur yıl burada yaşadı.
- In a conversation with my professor, it became clear to me that the legacy of this poet deserves greater regard.
- Profesörümle yaptığım bir konuşmada, bu şairin mirasının daha büyük bir saygıyı hak ettiğini anladım.
- She is not a poet but a novelist.
- O bir şair değil, romancıdır.
- The poet and novelist were both present at the meeting.
- Hem şair hem de roman yazarı toplantıda mevcuttu.
- The poet writes poems.
- Şair şiirler yazıyor.
- The poet lived here some twenty odd years.
- Şair burada yirmi küsur yıl yaşadı.
- She awarded the poet.
- O, şairi ödüllendirdi.
- Have you ever heard of a poet by the name of Tom?
- Hiç Tom adında bir şair duydun mu?
- Tom isn't much of a poet.
- Tom çok iyi bir şair değil.
- He wrote a biography of a famous poet.
- O, ünlü bir şairin biyografisini yazdı.
- As the poet says, a little learning is a dangerous thing.
- Şairin dediği gibi, biraz öğrenme tehlikeli bir şeydir.
- He was a great poet as well as a doctor.
- Doktor olduğu kadar büyük bir şairdi de.
- This book is one of the poet's best works.
- Bu kitap şairin en iyi eserlerinden biridir.
- Homer is a Greek epic poet.
- Homeros bir Yunan epik şairidir.
- The well-known poet attempted to commit suicide in his study.
- Ünlü şair çalışma odasında intihara teşebbüs etti.
- That is the poet I met in Paris.
- O, Paris'te tanıştığım şair.
- He was a great poet as well as a doctor.
- Hem büyük bir şair hem de bir doktordu.
- Tom is an outstanding poet.
- Tom olağanüstü bir şair.
- He wrote a biography of a famous poet.
- Ünlü bir şairin biyografisini yazdı.
- Sadly, the poet died young.
- Ne yazık ki şair genç yaşta öldü.
- The poet sees what the sun does not.
- Şair güneşin görmediğini görür.
- This poem was written by an anonymous poet.
- Bu şiir adı bilinmeyen bir şair tarafından yazılmıştır.
- He is a born poet.
- O, doğuştan bir şairdir.
- Tom is quite a poet.
- Tom tam bir şair.
- The poet compared death to sleep.
- Şair, ölümü uykuya benzetti.
- He is a novelist and poet.
- O bir romancı ve şairdir.
- Tom is an accomplished poet.
- Tom başarılı bir şairdir.
- That poet lived here a little over 20 years.
- O şair 20 yıldan biraz fazla burada yaşadı.
- Who is the greatest poet in England?
- İngilterede en büyük şair kimdir?
- Tom's favorite poet is Robert Burns.
- Tom'un en sevdiği şair Robert Burns'tür.
- I'm not a poet.
- Ben bir şair değilim.
- He is the greatest poet that ever lived.
- O şimdiye kadar yaşamış en büyük şairdir.
- My favorite poet is Tom Jackson.
- En sevdiğim şair Tom Jackson.
- It was clear what the poet wanted to say.
- Şairin ne söylemek istediği açıktı.
- This is the house where that poet lived when he was a child.
- Burası şairin çocukken yaşadığı ev.
- He hopes to find fame as a poet.
- O, şöhreti şairlikte bulmayı umuyor.
- Who's your favorite poet?
- En sevdiğin şair kim?
- Goethe was a great poet.
- Goethe büyük bir şairdi.
- He was something of a poet and used to write romantic poems.
- O,bir parça şairdi ve romantik şiirler yazardı.
- Who's your favorite poet?
- En sevdiğiniz şair kimdir?
- He is a born poet.
- O doğuştan bir şair.
- Tom is an outstanding poet.
- Tom seçkin bir şair.
- The poet compared death to sleep.
- Şair, ölümü uykuya benzetmiş.
- The poet died young, but his works survived for centuries.
- Şair genç öldü ama onun eserleri yüzyıllar boyunca hayatta kaldı.
- That poet lived here a little over 20 years.
- O şair burada 20 yıldan biraz fazla yaşadı.
- Shakespeare is the greatest poet that England has ever produced.
- Shakespeare İngiltere'nin yetiştirdiği en büyük şairdir.
- Tom is an accomplished poet.
- Tom başarılı bir şair.
- Who is the greatest poet in England?
- İngiltere'nin en büyük şairi kimdir?
- I would like to become a poet.
- Şair olmak istiyorum.
- Basho was the greatest poet.
- En büyük şair Basho'ydu.
Show More (118)
|
