publicity - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
publicity tanıtım n.
  • I would say, however, that it needs greater publicity and greater visibility.
  • Bununla birlikte, daha fazla tanıtıma ve daha fazla görünürlüğe ihtiyacı olduğunu söyleyebilirim.
  • Publishing audiovisual recordings of our work on the Internet is a key form of publicity for our institutions.
  • Çalışmalarımızın görsel-işitsel kayıtlarını internette yayınlamak kurumlarımız için önemli bir tanıtım şeklidir.
  • One of my greatest concerns about this initiative is its funding, both substantively and in terms of its publicity.
  • Bu girişimle ilgili en büyük endişelerimden biri, hem maddi hem de tanıtım açısından finansmanıdır.
Show More (6)
publicity reklam n.
  • A new report on the evaluation of aspartame would lead simply to negative publicity.
  • Aspartamın değerlendirilmesine ilişkin yeni bir rapor sadece olumsuz reklamlara yol açacaktır.
  • Tom did it as a publicity stunt.
  • Tom bunu bir reklam gösterisi olarak yaptı.
  • We don't want any bad publicity.
  • Kötü reklam istemiyoruz.
Show More (5)
publicity aleniyet n.
  • We must highlight the need for publicity and openness in the Council, as stipulated in paragraph 26 of the report.
  • Raporun 26. paragrafında belirtildiği üzere Konseyde aleniyet ve açıklık ihtiyacının altını çizmeliyiz.
Show More (-2)
publicity şöhret n.
  • I heard Tom hates publicity.
  • Tom'un şöhretten nefret ettiğini duydum.
Show More (-2)
publicity propaganda n.
  • I heard Tom hates publicity.
  • Tom'un propagandadan nefret ettiğini duydum.
Show More (-2)