punish - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
punish cezalandırmak v.
  • If we want to talk about punishing terrorists, then we have, in fact, already missed the boat.
  • Teröristleri cezalandırmaktan bahsetmek istiyorsak aslında çoktan gemiyi kaçırmışız demektir.
  • Mr Gorbachev once said that life punishes those who are late.
  • Bay Gorbaçov bir keresinde hayatın geç kalanları cezalandırdığını söylemişti.
  • Would an International Criminal Court have avoided these crimes, or at least punished the murderers?
  • Uluslararası Ceza Mahkemesi bu suçları önleyebilir ya da en azından katilleri cezalandırabilir miydi?
Show More (101)
punish ceza vermek v.
  • He will certainly be punished.
  • Ona kesinlikle ceza verilecektir.
  • He will be punished.
  • Ona ceza verilecektir.
Show More (-1)
punish cezaya çarptırmak v.
  • He will be punished.
  • Cezaya çarptırılacak.
Show More (-2)