|
- That girl wearing a red dress is Mary.
- Kırmızı elbise giyen kız Mary.
- I like the red dress more than the blue dress.
- Kırmızı elbiseyi mavi elbiseden daha çok beğendim.
- The red dress suited her.
- Kırmızı elbise ona yakışmış.
- Mary is wearing a beautiful red dress.
- Mary güzel bir kırmızı elbise giyiyor.
- Mary looks good in that red dress.
- Mary o kırmızı elbisenin içinde iyi görünüyor.
- That red dress becomes her.
- O kırmızı elbise ona yakışıyor.
- That red dress suited her.
- O kırmızı elbise ona uydu.
- Tom asked Mary not to wear her red dress to the opera.
- Tom Mary'nin opera için kırmızı elbisesini giymemesini istedi.
- She looks prettier in her red dress.
- Kırmızı elbisesi içinde daha güzel görünüyordu.
- She chose the red dress.
- O kırmızı elbiseyi seçti.
- That red dress looks good on her.
- O kırmızı elbise onun üzerinde iyi görünüyor.
- I like the red dress more than the blue dress.
- Kırmızı elbise mavi elbiseden daha çok hoşuma gitti.
- What about that red dress?
- O kırmızı elbiseye ne dersin?
- A red dress looks good on her.
- Kırmızı elbise ona çok yakışmış.
- That red dress becomes her.
- Kırmızı elbise ona yakışmış.
- The red dress looked good on her.
- Kırmızı elbise ona çok yakışmıştı.
- She chose the red dress.
- Kırmızı elbiseyi o seçti.
- Mary looks good in that red dress.
- Mary bu kırmızı elbiseyle iyi görünüyor.
- What about that red dress?
- Peki ya o kırmızı elbise?
- Her red dress made her stand out.
- Kırmızı elbisesi onu öne çıkarıyordu.
- That red dress looks good on her.
- Kırmızı elbise ona yakışmış.
- That red dress suited her.
- Kırmızı elbise ona yakışmış.
- Tom asked Mary not to wear her red dress to the opera.
- Tom, Mary'den operaya giderken kırmızı elbisesini giymemesini istedi.
- The red dress suited her.
- Kırmızı elbise ona uydu.
- Who's the girl wearing the red dress?
- Kırmızı elbise giyen kız kim?
- Her red dress made her stand out.
- Kırmızı elbisesi dikkat çekmesini sağladı.
- The girl in the red dress ignored the man dressed in black and called a friend on her cellphone.
- Kırmızı elbiseli kız siyah giyimli adamı görmezden geldi ve cep telefonundan bir arkadaşını aradı.
- I like the red dress more than the blue dress.
- Kırmızı elbiseyi mavi elbiseden daha çok seviyorum.
- That girl wearing a red dress is Mary.
- Kırmızı elbise giyen şu kız Mary'dir.
- The red dress looked good on her.
- Kırmızı elbise onun üzerinde iyi görünüyordu.
- I like the red dress more than the white.
- Kırmızı elbiseyi beyazdan daha çok seviyorum.
- The beautiful woman tore her red dress.
- Güzel kadın kırmızı elbisesini yırttı.
- I like the red dress more than the white.
- Kırmızı elbiseyi beyaz olandan daha çok seviyorum.
- Hello, girl with the red dress!
- Merhaba, kırmızı elbiseli kız!
- Mary was wearing a tight red dress.
- Mary dar bir kırmızı elbise giyiyordu.
- She looks prettier in her red dress.
- O, kırmızı elbisesi ile daha hoş görünüyor.
Show More (33)
|
