relentless - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
relentless acımasız adj.
  • They're relentless.
  • Onlar acımasızlar.
  • Tom is relentless.
  • Tom acımasızdır.
  • They're relentless.
  • Acımasızlar.
Show More (1)
relentless amansız adj.
  • First and foremost, we must wage a relentless fight against doping.
  • Her şeyden önce dopinge karşı amansız bir mücadele yürütmeliyiz.
Show More (-2)
relentless durmak bilmeyen (şey) adj.
  • I share his relentless ambition to improve agricultural controls.
  • Tarımsal kontrolleri iyileştirme konusundaki durmak bilmeyen hırsını paylaşıyorum.
Show More (-2)