1 |
remit |
yetki alanı |
n. |
|
- Making such decisions is outside the remit of the manager.
- Bu türden kararları almak yöneticinin yetki alanının dışındadır.
- After all, they have the most knowledge about the regions that fall under their remit.
- Ne de olsa yetki alanlarına giren bölgeler hakkında en fazla bilgiye sahip olanlar onlardır.
- I will answer them because this matter is within my direct remit.
- Onlara cevap vereceğim, çünkü bu konu doğrudan benim yetki alanıma giriyor.
Show More (0)
|
2 |
remit |
havale etmek |
v. |
|
- Kindly remit us the balance without any delay.
- Lütfen gecikmeden bakiyeyi bize havale edin.
Show More (-2)
|
3 |
remit |
affetmek |
v. |
|
- According to the new regulation, all the taxes will be remitted.
- Yeni düzenlemeye göre tüm vergiler affedilecektir.
Show More (-2)
|
4 |
remit |
sorumluluk |
n. |
|
- The issue of taxation must remain the preserve and remit of the individual Member States' governments.
- Vergilendirme konusu Üye Devletlerin hükümetlerinin yetki ve sorumluluk alanında kalmalıdır.
Show More (-2)
|
5 |
remit |
azaltmak |
v. |
|
- The storm remitted its fury.
- Fırtına şiddetini azalttı.
Show More (-2)
|