residual - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
residual artık n., adj.
  • The possible adverse effects on human health of these residual metabolites require further assessment.
  • Bu artık metabolitlerin insan sağlığı üzerindeki olası olumsuz etkileri daha fazla değerlendirme gerektirmektedir.
  • One must wait for the residuals to converge before being able to use the simulation's results.
  • Simülasyon sonuçlarını kullanmadan önce artıkların biraraya gelmesini beklemek gerekir.
  • One must wait for the residuals to converge before being able to use the simulation's results.
  • Simülasyon sonuçlarını kullanabilmek için artıkların yakınsamasını beklemek gerekir.
Show More (0)
residual kalıntı n.
  • The use of stem cells from one's own body or if necessary from residual embryos, is defensible.
  • Kişinin kendi vücudundan ya da gerekirse embriyo kalıntılarından elde edilen kök hücrelerin kullanılması savunulabilir.
  • The possible adverse effects on human health of these residual metabolites require further assessment.
  • Bu kalıntı metabolitlerin insan sağlığı üzerindeki olası olumsuz etkileri daha fazla değerlendirme gerektirmektedir.
Show More (-1)
residual kalan adj.
  • Now clean up any residual dust.
  • Şimdi kalan tozu temizleyin.
  • Now clean up any residual dust.
  • Şimdi kalan tozları temizleyin.
Show More (-1)
residual arta kalan adj.
  • She felt residual bitterness even years after her divorce.
  • Boşanmasından yıllar sonra bile arta kalan bir acı hissediyordu.
Show More (-2)