| 1 |
rinse |
durulamak |
v. |
|
- Rinse the mask off with warm water.
- Maskeyi ılık suyla durulayın.
- Come down and rinse it with water again.
- Aşağı gelin ve tekrar suyla durulayın.
- I rinsed the dishes.
- Tabakları duruladım.
- Tom is rinsing the dishes.
- Tom bulaşıkları duruluyor.
- Did Tom remember to add fabric softener to the rinse cycle?
- Tom durulama döngüsüne yumuşatıcı eklemeyi unutmadı değil mi?
- I rinsed one.
- Bir tane duruladım.
- Tom rinsed the dishes.
- Tom bulaşıkları duruladı.
- I rinsed the dishes.
- Bulaşıkları duruladım.
- Tom rinsed off the soap.
- Tom sabunu duruladı.
- Tom rinsed it off.
- Tom duruladı.
- Where did you rinse them?
- Nerede duruladınız?
- Tom rinsed off the plates and put them into the dishwasher.
- Tom tabakları duruladı ve bulaşık makinesine koydu.
- After washing the dishes, I rinse them.
- Bulaşıkları temizledikten sonra, ben onları durularım.
- She rinsed the dishes.
- O, bulaşıkları duruladı.
- Tom rinsed off the plates and put them into the dishwasher.
- Tom bulaşıkları duruladı ve onları bulaşık makinesine koydu.
- Tom rinsed the plates off.
- Tom tabakları duruladı.
- After washing the dishes, I rinse them.
- Bulaşıkları yıkadıktan sonra duruluyorum.
- Tom rinsed the shampoo out of his hair.
- Tom saçındaki şampuanı duruladı.
- Tom rinsed it off.
- Tom onu duruladı.
- Where did you rinse them?
- Onları nerede duruladın?
- I rinsed one.
- Birini duruladım.
- Tom started rinsing off the dishes.
- Tom bulaşıkları durulamaya başladı.
- Did Tom remember to add fabric softener to the rinse cycle?
- Tom durulamada yumuşatıcı eklemeyi hatırladı mı?
- Tom rinsed his mouth.
- Tom ağzını duruladı.
- After cleaning the dishes, I rinse them.
- Bulaşıkları temizledikten sonra duruluyorum.
Show More (22)
|
| 2 |
rinse |
çalkalamak |
v. |
|
- If you have a toothache, you can rinse your mouth with saltwater.
- Diş ağrınız varsa, ağzınızı tuzlu suyla çalkalayabilirsiniz.
- I need to rinse my mouth.
- Ağzımı çalkalamalıyım.
- Tom rinsed his mouth.
- Tom ağzını çalkaladı.
- I need to rinse my mouth.
- Ağzımı çalkalamam lazım.
- I need to rinse my mouth.
- Benim ağzımı çalkalamam gerekiyor.
Show More (2)
|
| 3 |
rinse |
sudan geçirmek |
v. |
|
- I usually rinse the dishes before putting them into the dishwasher.
- Bulaşıkları bulaşık makinesine koymadan önce genellikle sudan geçiririm.
Show More (-2)
|
| 4 |
rinse |
(saça) hafifçe renk vermek |
v. |
|
- You should lather from the roots onto the ends of your hair to rinse it properly.
- Düzgün bir şekilde hafifçe renk vermek için saçınızın köklerinden uçlarına doğru köpürtmelisiniz.
Show More (-2)
|
| 5 |
rinse |
durulama |
n. |
|
- Can you give this plate a quick rinse?
- Bu tabağa hızlı bir durulama yapabilir misiniz?
Show More (-2)
|
| 6 |
rinse |
boya (saçı hafifçe boyamak için kullanılan) |
n. |
|
- I recommend you to use apple cider vinegar hair rinse for your hair.
- Saçlarınız için elma sirkeli saç boyası kullanmanızı tavsiye ederim.
Show More (-2)
|
