ritual - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
ritual ritüel n.
  • The debate on the Middle East threatens to become something of a ritual debate.
  • Ortadoğu'ya ilişkin tartışmalar ritüel bir tartışmaya dönüşme tehlikesi taşıyor.
  • The most tiresome political debates are the ritual political debates.
  • En yorucu siyasi tartışmalar ritüel siyasi tartışmalardır.
  • The EU's Budget procedure is becoming a set ritual every year.
  • AB'nin Bütçe prosedürü her yıl bir ritüele dönüşüyor.
Show More (14)
ritual ayin n.
  • In this world, powerful priestesses presided over strange and dangerous rituals.
  • Bu dünyada, kudretli rahibeler tuhaf ve tehlikeli ayinler yapıyorlardı.
  • When I was in El Salvador, a medicine man would charge women to participate in his purification ritual.
  • Ben El Salvador'dayken, bir büyücü kadınlardan arınma ayinine katılmalarını isterdi.
  • In this world, powerful priestesses presided over strange and dangerous rituals.
  • Bu dünyada, güçlü rahibeler garip ve tehlikeli ayinler gerçekleştiriyorlardı.
Show More (8)
ritual törensel adj.
  • People do not vote in order to meet a ritual obligation which they do not experience as useful.
  • İnsanlar, yararlı olduğunu düşünmedikleri törensel bir yükümlülüğü sırf yerine getirmiş olmak için oy kullanmazlar.
Show More (-2)
ritual dinsel tören n.
  • It's an old organization that uses secret rituals.
  • Bu, gizli dinsel törenleri kullanan eski bir örgüt.
Show More (-2)