|
- I spent all afternoon running errands.
- Bütün öğleden sonrayı ayak işleri yaparak geçirdim.
- Tom often runs errands for Mary.
- Tom sık sık Mary için ayak işlerini yapar.
- I still have to run errands.
- Ben hâlâ ayak işleri yapmak zorundayım.
- She cleaned the room, and ran errands.
- Odayı temizledi, ve ayak işlerini yaptı.
- She cleaned the room, and ran errands.
- Odayı temizler ve ayak işlerini yapardı.
- Tom often runs errands for Mary.
- Tom sık sık Mary'nin ayak işlerini yapar.
Show More (3)
|