sale - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
sale satış n.
  • The sale of drugs is legal in this state.
  • Bu eyalette uyuşturucu satışı yasaldır.
  • In addition, the sale of a third GSM licence brought significantly higher revenues than expected.
  • Ayrıca, üçüncü bir GSM lisansının satışı, beklenenden bir hayli daha yüksek gelir sağladı.
  • A sale implies that all rights and duties are waived, and that is what the financial compensation is for.
  • Satış, tüm hak ve yükümlülüklerden feragat edildiği anlamına gelir ve mali tazminat da bunun içindir.
Show More (78)
sale indirim n.
  • All of the shops in this street will have a sale next week.
  • Bu caddedeki tüm dükkanlar önümüzdeki hafta indirime girecek.
  • There's a sale today in that department store.
  • Bugün şu mağazada indirim var.
Show More (-1)
sale satılış n.
  • There are long traditions in relation to the sale and marketing of animals in this way.
  • Hayvanların bu şekilde satılması ve pazarlanmasıyla ilgili uzun gelenekler var.
  • There are long traditions in relation to the sale and marketing of animals in this way.
  • Hayvanların bu şekilde satılması ve pazarlanmasıyla ilgili uzun bir gelenek var.
Show More (-1)
sale satma n.
  • I advertised my car for sale.
  • Arabamı satmak için reklam verdim.
  • I advertised my car for sale.
  • Arabamı satmak için ilan verdim.
Show More (-1)
sale açık artırma ile satış n.
  • The sale of classical instruments will be held on Tuesday.
  • Klasik enstrümanların açık artırma ile satışı Salı günü yapılacaktır.
Show More (-2)
sale indirimli adj.
  • I bought this TV set at a bargain sale.
  • Bu televizyonu indirimli bir satıştan aldım.
Show More (-2)