The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.

	Anglais	Turc
1	say nothing	hiçbir şey söylememek	v.
	The draft resolution before us says nothing about this worrying situation in the Northern Caucasus. Önümüzdeki karar taslağı Kuzey Kafkasya'daki bu endişe verici durum hakkında hiçbir şey söylemiyor. At least, you say nothing about how you intend to bring this off. En azından bunu nasıl gerçekleştirmeyi planladığınız hakkında hiçbir şey söylemiyorsunuz. You are aware of all that, yet you say nothing. Bütün bunların farkındasınız ama yine de hiçbir şey söylemiyorsunuz. You say nothing about it in your White Paper. Beyaz Kitabınızda bu konuda hiçbir şey söylemiyorsunuz. This Communication says nothing about this issue. Bu Tebliğ bu konuda hiçbir şey söylememektedir. This Communication says nothing about this issue. Bu Tebliğ bu konuda hiçbir şey söylemiyor. At the scene of the crime indicated there are two possible victims, but they say nothing. Olay yerinde iki olası kurban olduğu belirtiliyor ancak hiçbir şey söylemiyorlar. The teacher nodded briefly, said nothing, and moved on. Öğretmen kısaca başını salladı, hiçbir şey söylemedi ve devam etti. Why does he say nothing about his life? Neden hayatı hakkında hiçbir şey söylemiyor? It was as if I had said nothing. Sanki hiçbir şey söylememişim gibi. He said nothing and put it in his pocket. Hiçbir şey söylemedi ve cebine koydu. He said nothing and there was a long silence. Hiçbir şey söylemedi ve uzun bir sessizlik oldu. I said nothing and went back to my room. Hiçbir şey söylemedim ve odama geri döndüm. Long headlines that say something are more effective than short headlines that say nothing. Bir şey söyleyen uzun başlıklar, hiçbir şey söylemeyen kısa başlıklardan daha etkilidir. Marcella said nothing at all to her. Marcella ona hiçbir şey söylemedi. Shevek turned slowly, looked down at him, and said nothing at all. Shevek yavaşça döndü, ona baktı ve hiçbir şey söylemedi. Sometimes saying nothing is better than saying something. Bazen hiçbir şey söylememek, bir şey söylemekten daha iyidir. And about her interior and say nothing. Ve onun içi hakkında hiçbir şey söyleme. Lonely planet said nothing about this phenomenon. Lonely Planet bu fenomen hakkında hiçbir şey söylemedi. To stay out of trouble, just say nothing. Beladan uzak durmak istiyorsanız, hiçbir şey söylemeyin. Tom said nothing about Mary's black eye. Tom, Mary'nin morarmış gözü hakkında hiçbir şey söylemedi. You said nothing. Hiçbir şey söylemedin. You've said nothing so far. Şimdiye kadar hiçbir şey söylemedin. I could say nothing. Hiçbir şey söyleyemedim. He said nothing as to money. Para konusunda hiçbir şey söylemedi. Tom just sat there saying nothing. Tom hiçbir şey söylemeden öylece oturdu. He said nothing, which made her angry. Hiçbir şey söylemedi, bu da onu kızdırdı. You said nothing wrong. Yanlış hiçbir şey söylemedin. The fact that I said nothing made him angry. Hiçbir şey söylememem onu kızdırdı. I'm amazed that you said nothing. Hiçbir şey söylememene şaşırdım. I found it best to say nothing about the matter. Bu konuda hiçbir şey söylememenin en iyisi olduğunu düşündüm. I'm amazed that Tom said nothing. Tom'un hiçbir şey söylememesine şaşırdım. Tom decided to say nothing until everyone else had given their opinions. Tom, herkes fikrini söyleyene kadar hiçbir şey söylememeye karar verdi. He had said nothing during the debate. Tartışma sırasında hiçbir şey söylememişti. He made as if to speak to me but said nothing. Benimle konuşacakmış gibi yaptı ama hiçbir şey söylemedi. Say nothing except the truth. Gerçeğin dışında hiçbir şey söylemeyin. Tom would've just smiled and said nothing. Tom olsa sadece gülümser ve hiçbir şey söylemezdi. The little boy hung his head and said nothing. Küçük çocuk başını eğdi ve hiçbir şey söylemedi. I kept still and said nothing. Hiçbir şey söylemeyip sakinliğimi korudum. Tom didn't know what to say, so he said nothing. Tom ne diyeceğini bilmiyordu, o yüzden hiçbir şey söylemedi. Tom just sat there and said nothing. Tom orada öylece oturdu ve hiçbir şey söylemedi. Tom said nothing at all. Tom hiçbir şey söylemedi. Tom said nothing. Tom hiçbir şey söylemedi. We said nothing. Hiçbir şey söylemedik. They said nothing. Hiçbir şey söylemediler. I said nothing, and that made him angry. Hiçbir şey söylemedim ve bu onu kızdırdı. I said nothing, which made Tom angry. Hiçbir şey söylemedim, bu da Tom'u kızdırdı. I kept still and said nothing. Kıpırdamadan durdum ve hiçbir şey söylemedim. Why do you say nothing when I ask you a question? Sana bir soru sorduğumda neden hiçbir şey söylemiyorsun? Sami said nothing. Sami hiçbir şey söylemedi. She shook her head and said nothing. Başını salladı ve hiçbir şey söylemedi. The girl said nothing. Kız hiçbir şey söylemedi. He said nothing, which made her angry. Hiçbir şey söylemedi, bu durum onu kızdırdı. Darcy said nothing at all. Darcy hiçbir şey söylemedi. If you have nothing to say, say nothing. Eğer söyleyecek bir şeyin yoksa, hiçbir şey söyleme. Tom just sat there and said nothing. Tom sadece orada oturdu ve hiçbir şey söylemedi. Tom just stared at Mary and said nothing. Tom sadece Mary'ye baktı ve hiçbir şey söylemedi. Tom looked at Mary, but said nothing. Tom, Mary'ye baktı ama hiçbir şey söylemedi. I said nothing. Hiçbir şey söylemedim. He said nothing that would make her angry. Onu kızdıracak hiçbir şey söylemedi. He said nothing. Hiçbir şey söylemedi. He stared at me and said nothing. Bana baktı ve hiçbir şey söylemedi. Tom could say nothing. Tom hiçbir şey söyleyemezdi. Tom just sat there saying nothing. Tom hiçbir şey söylemeden sadece orada oturdu. Tom said nothing about Mary. Tom, Mary hakkında hiçbir şey söylemedi. I said nothing that made her angry. Onu kızdıracak hiçbir şey söylemedim. I said nothing that made him angry. Onu kızdıracak hiçbir şey söylemedim. Just say nothing. Hiçbir şey söyleme. I could say nothing. Hiçbir şey söyleyemem. Say nothing except the truth. Gerçek dışında hiçbir şey söyleme. Show More (67)