1 |
scarf |
eşarp |
n. |
|
- The young lady had a scarf around her neck.
- Genç bayanın boynunda bir eşarp vardı.
- Layla is wearing a new scarf.
- Layla yeni bir eşarp takıyor.
- My friend gave me a silk scarf.
- Arkadaşım bana bir ipek eşarp hediye etti.
- This scarf feels soft.
- Bu eşarp yumuşak bir his veriyor.
- Marian is wearing a black leather jacket, a purple scarf, and purple pants.The outfit looks great on her.
- Marian siyah bir deri ceket, mor bir eşarp ve mor bir pantolon giyiyor. Kıyafet ona çok yakışmış.
- What color is Mary's scarf?
- Mary'nin eşarbı ne renk?
- I've been looking for a nice satin scarf like that for aeons.
- Yıllardır böyle güzel bir saten eşarp arıyordum.
- She wore a red scarf around her neck.
- Boynuna kırmızı bir eşarp takmıştı.
- Tom bought a scarf for Mary.
- Tom, Mary için bir eşarp satın aldı.
- Tom wore a thick scarf.
- Tom kalın bir eşarp takıyordu.
- I love that scarf.
- O eşarbı severim.
- My grandmother owns many scarves.
- Büyükannemin bir sürü eşarbı var.
- I bought Mary a scarf.
- Mary'ye bir eşarp aldım.
- I love that scarf.
- O eşarbı seviyorum.
- She chose a scarf to wear with the dress.
- Elbiseyle birlikte giymek için bir eşarp seçti.
- When Tom told Chris he didn't like her scarf, she got rid of it.
- Tom, Chris'e eşarbını sevmediğini söylediğinde, Chris, ondan kurtuldu.
- She wore a dark blue scarf.
- O koyu mavi bir eşarp taktı.
- Why are you wearing that scarf?
- O eşarbı neden takıyorsun?
- Mary is knitting a scarf.
- Mary bir eşarp örüyor.
- Tom bought a scarf for Mary.
- Tom, Mary'ye bir eşarp aldı.
- Mary swishes off her scarf, and waves and waves of black hair cascade down.
- Mary eşarbını çıkarır ve siyah saçları dalga dalga aşağı dökülür.
- She chose a scarf to wear with the dress.
- Elbiseyle takmak için bir eşarp seçti.
- At mosques, scarves, skirts and cardigans are offered for women to wear.
- Camilerde kadınların giymesi için eşarp, etek ve hırka veriliyor.
- Layla is wearing a new scarf.
- Leyla yeni bir eşarp giyiyor.
- Marian is wearing a black leather jacket, a purple scarf, and purple pants.The outfit looks great on her.
- Marian siyah deri ceket, mor eşarp ve mor pantolon giyiyor. Kıyafeti onun üzerinde harika görünüyor.
- Sami strangled Layla with one of her scarfs.
- Sami, Layla'yı eşarplarından biriyle boğdu.
- Mary wore a red scarf around her neck.
- Mary boynuna kırmızı bir eşarp giydi.
- That scarf is ugly.
- Bu eşarp çok çirkin.
- When Tom told Chris he didn't like her scarf, she got rid of it.
- Tom Chris'e eşarbını beğenmediğini söyleyince, Chris eşarbından kurtuldu.
- Tom wanted to buy Mary a new scarf.
- Tom Mary'ye yeni bir eşarp almak istiyordu.
- Mary had a black scarf around her neck.
- Mary'nin boynunda siyah bir eşarp vardı.
- She liked the scarf.
- Eşarbı beğendi.
- My scarf is blue.
- Eşarbım mavi.
- Mary wore a red scarf around her neck.
- Mary boynuna kırmızı bir eşarp takmıştı.
- The girl had a long scarf around her neck.
- Kızın boynunda uzun bir eşarp vardı.
- My friend gave me a silk scarf.
- Arkadaşım bana ipek bir eşarp verdi.
- Tom has a silk scarf.
- Tom'un ipek bir eşarbı var.
- Tom bought a scarf for Mary on Monday.
- Tom Pazartesi günü Mary'ye bir eşarp aldı.
- I forgot my scarf.
- Eşarbımı unuttum.
- She wore a dark blue scarf.
- Koyu mavi bir eşarp takmıştı.
- That girl who's wearing a scarf is a virgin.
- Bir eşarp takan o kız bakire.
- Put this scarf around your neck.
- Bu eşarbı boynuna dola.
- Tom liked the scarf.
- Tom eşarbı beğendi.
- She has a scarf around her neck.
- Onun boynunda bir eşarbı var.
- Here, take my coat and scarf.
- İşte, ceket ve eşarbımı al.
- That scarf is ugly.
- O eşarp kötü.
- That girl who's wearing a scarf is a virgin.
- Şu eşarp takan kız bakire.
- Tom told Mary he didn't like her scarf, so she got rid of it.
- Tom Mary'ye eşarbını sevmediğini söyledi, o da eşarbını çıkarıp attı.
- I like your scarf.
- Eşarbını beğendim.
- Tom bought a scarf for Mary on Monday.
- Tom pazartesi günü Mary için bir eşarp aldı.
- I bought that scarf we looked at yesterday.
- Dün baktığımız eşarbı aldım.
- Tom bought Mary a scarf.
- Tom, Mary'ye bir eşarp aldı.
- I bought a tie for Dan and I'll buy a scarf for Elena.
- Dan'e bir kravat aldım, Elena'ya da bir eşarp alacağım.
- She wore a red scarf around her neck.
- Boynuna kırmızı bir eşarp bağlamıştı.
- Tom wanted to buy Mary a new scarf.
- Tom, Mary'ye yeni bir eşarp almak istedi.
- Tom bought Mary a scarf.
- Tom, Mary'ye bir eşarp satın aldı.
Show More (53)
|
2 |
scarf |
atkı |
n. |
|
- Sally admitted that she borrowed the scarf but said she was not guilty.
- Sally, atkıyı ödünç aldığını kabul etti ama suçsuz olduğunu söyledi.
- I bought a scarf for my grandfather on my father's side's 88th birthday.
- Baba tarafımın 88. doğum gününde büyükbabam için bir atkı aldım.
- You're coughing, better bring a scarf.
- Öksürüyorsun, atkı getirsen iyi olur.
- I'm really sorry, but I seem to have misplaced your scarf.
- Gerçekten üzgünüm ama görünen o ki atkınızı kaybetmişim.
- I forgot my scarf.
- Atkımı unuttum.
- She wore a red scarf around her neck.
- Boynuna kırmızı bir atkı takmıştı.
- Mary is knitting Tom a scarf.
- Mary, Tom'a atkı örüyor.
- My scarf is blue.
- Atkım mavi.
- Put this scarf around your neck.
- Bu atkıyı boynuna koy.
- How often does Tom wear that scarf you gave him?
- Tom ona verdiğin atkıyı ne sıklıkla takıyor?
- I'm the one who gave Tom that scarf.
- Tom'a o atkıyı veren bendim.
- Tom has a silk scarf.
- Tom'un ipek bir atkısı var.
- Here, take my coat and scarf.
- İşte, ceketimi ve atkımı al.
- I like your scarf.
- Atkını beğeniyorum.
- How often does Tom wear that scarf you gave him?
- Tom ona verdiğin o atkıyı ne sıklıkta takıyor.
- I bought a scarf for my grandfather for his 88th birthday.
- Büyükbabama 88. yaş günü için bir atkı aldım.
- What color is Mary's scarf?
- Mary'nin atkısı ne renk?
- Do you have a blue scarf?
- Mavi bir atkın var mı?
- Where did you get that orange scarf?
- O turuncu atkıyı nereden aldın?
- Tom tried to convince Mary to knit him a scarf.
- Tom, Mary'yi ona atkı örmesi için ikna etmeye çalıştı.
- This scarf feels soft.
- Bu atkı yumuşacık.
- I'm the one who gave Tom that scarf.
- Tom'a o atkıyı veren kişi benim.
- Do you have a blue scarf?
- Mavi atkınız var mı?
- Why are you wearing that scarf?
- Neden o atkıyı takıyorsun?
Show More (21)
|
3 |
scarf |
fular |
n. |
|
- Tom liked the scarf.
- Tom fuları beğendi.
- I've been looking for a nice satin scarf like that for aeons.
- Uzun süredir böyle güzel bir saten fular arıyorum.
- She has a scarf around her neck.
- Boynunda bir fular var.
- Tom adjusted the scarf around his neck.
- Tom boynunun etrafındaki fuları düzeltti.
- I bought that scarf we looked at yesterday.
- Dün baktığımız fuları satın aldım.
Show More (2)
|
4 |
scarf |
şal |
n. |
|
- I bought a tie for Dan and I'll buy a scarf for Elena.
- Dan için bir kravat aldım, Elena için bir şal alacağım.
- My scarf is blue.
- Şalım mavi.
- Sally admitted that she borrowed the scarf but said she was not guilty.
- Sally, şalı ödünç aldığını kabul etti, ama suçlu olmadığını söyledi.
Show More (0)
|
5 |
scarf |
hızla atıştırmak |
n. |
|
- I scarfed down a mixed sandwich on my way to the airport.
- Havaalanına giderken hızla karışık bir sandviç atıştırdım.
Show More (-2)
|
6 |
scarf |
başörtüsü |
n. |
|
- Tom bought Mary a scarf.
- Tom, Mary'ye bir başörtüsü satın aldı.
Show More (-2)
|
7 |
scarf |
boyun atkısı |
n. |
|
- Tom adjusted the scarf around his neck.
- Tom boynundaki atkıyı düzeltti.
Show More (-2)
|