Anglais | Turc | |
---|---|---|
General | ||
General | sodom n. | oğlancılık |
General | sodom n. | homoseksüellik |
General | sodom n. | yolsuzluk yuvası |
General | sodom n. | günah yuvası |
General | sodom n. | pis işlerin döndüğü mekan |
Religious | ||
Religious | sodom n. | tanrı tarafından helak edilmiş bir şehir |
Geography | ||
Geography | sodom n. | günümüzde ölü deniz'in güneybatısında yer aldığı düşünülen bir antik kent |
Geography | sodom n. | sodom kenti |
Slang | ||
Slang | sodom n. | ibne |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | apple of sodom n. | boş eğlenme |
Colloquial | apple of sodom n. | boş alay |
Botanic | ||
Botanic | apple of sodom n. | patlıcangiller familyasına ait dikenli bir çalının domatese benzer sarı ve küçük meyvesi |
Botanic | apple of sodom (solanum carolinense) n. | patlıcangiller familyasına ait sarı ve turuncu meyve veren dikenli bir bitki |
Religious | ||
Religious | vine of sodom n. | incil'de adı geçen bir bitki |
Mythology | ||
Mythology | apples of sodom n. | koparıldığında duman ve küle dönüştüğü rivayet edilen bir meyve |
Mythology | apple of sodom n. | eski dönem yazarlarınca koparılınca eriyip kül ve dumana dönüştüğü ifade edilen bir meyve |