|
- Who would like to speak out in favour?
- Lehte konuşmak isteyen var mı?
- We must speak out clearly in this regard, by condemning a political attitude which verges on xenophobia.
- Yabancı düşmanlığına varan siyasi tutumu kınayarak bu konuda açıkça konuşmalıyız.
- The Security Council should now speak out about this.
- Güvenlik Konseyi artık bu konuda sesini yükseltmelidir.
- This Parliament has spoken out very clearly against the death penalty on many occasions.
- Bu Parlamento birçok kez idam cezasına karşı çok açık bir şekilde konuşmuştur.
- I am speaking out like this because I believe this programme to be important.
- Bu şekilde konuşuyorum çünkü bu programın önemli olduğuna inanıyorum.
- Better to remain silent and be thought a fool than to speak out and remove all doubt.
- Sessiz kalıp aptal yerine konmak, konuşup tüm şüpheleri ortadan kaldırmaktan iyidir.
- You must speak out against injustice.
- Adaletsizliğe karşı konuşmalısınız.
- The students are afraid to speak out.
- Öğrenciler konuşmaktan korkuyor.
- All at once, he spoke out.
- Bir anda konuştu.
- The students are afraid to speak out.
- Öğrenciler açıkça konuşmaktan korkarlar.
- You can speak out freely here.
- Burada özgürce konuşabilirsiniz.
- You can speak out freely here.
- Sen burada özgürce konuşabilirsin.
- You need to speak out.
- Senin konuşman gerekiyor.
- She had the nerve to speak out.
- Konuşacak cesareti vardı.
- All of a sudden, he spoke out.
- Birdenbire, o konuştu.
- You need to speak out.
- Konuşmalısın.
Show More (14)
|
