|
- We will need a blood specimen for the tests.
- Testler için kan örneğine ihtiyacımız olacak.
- The Parthenon is a remarkable specimen of Greek architecture.
- Parthenon, Yunan mimarisinin dikkate değer bir örneğidir.
- This is a very rare specimen.
- Bu çok nadir bir örnek.
- The entomologist could not find a specimen of the bug.
- Böcekbilimci böceğin bir örneğini bulamadı.
- Your work with these specimens was impressive.
- Bu örneklerle yaptığınız çalışma etkileyiciydi.
- The end of which there were two little sketches of rhetoric and logic, the latter finishing with a specimen of a dispute in the Socratic method.
- Sonunda iki küçük retorik ve mantık taslağı vardı, ikincisi Sokratik yöntemle bir tartışma örneğiyle bitiyordu.
- These specimens are divided into several categories.
- Bu örnekler birkaç kategoriye ayrılır.
- This is a very rare specimen.
- Bu çok nadir bir örnektir.
Show More (5)
|
