| 1 |
successive |
üst üste |
adj. |
|
- Tom won three successive matches.
- Tom üst üste üç maç kazandı.
- It rained five successive days.
- Beş gün üst üste yağmur yağdı.
- He won four successive world championships.
- Üst üste dört dünya şampiyonluğu kazandı.
- It is hard to win four successive games.
- Üst üste dört oyun kazanmak zordur.
Show More (1)
|
| 2 |
successive |
art arda gelen |
adj. |
|
- Successive presidents tried to lower the inflation rate but failed to do so!
- Art arda gelen devlet başkanları enflasyon oranını düşürmeye çalıştılarsa da başaramadılar!
- The successive attacks and killings have led to war; this is what we are talking about here, war.
- Art arda gelen saldırılar ve cinayetler savaşa yol açtı; burada bahsettiğimiz şey savaş.
Show More (-1)
|
| 3 |
successive |
art arda |
adj. |
|
- The Commission received 18 successive letters from the plaintiff in relation to the project.
- Komisyon, proje ile ilgili olarak davacıdan art arda 18 mektup almıştır.
- Tom won three successive matches.
- Tom art arda üç maç kazandı.
Show More (-1)
|
| 4 |
successive |
birbirini izleyen |
adj. |
|
- And I have in mind successive British governments as well as others.
- Aklımda, birbirini izleyen İngiliz hükümetlerinin yanı sıra diğerleri de var.
- Our concerns have been expressed by successive governments to the British Government.
- Endişelerimiz, birbirini izleyen hükûmetler tarafından İngiliz Hükûmetine ifade edilmiştir.
Show More (-1)
|
| 5 |
successive |
peş peşe |
adj. |
|
- He won four successive world championships.
- Peş peşe dört kez dünya şampiyonluğu kazandı.
Show More (-2)
|
| 6 |
successive |
arka arkaya |
adj. |
|
- It is hard to win four successive games.
- Arka arkaya dört maçı kazanmak zordur.
Show More (-2)
|
