succinct - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
succinct kısa adj.
  • My reply is going to be very succinct, because I do not wish to continue discussing this issue.
  • Cevabım çok kısa olacak çünkü bu konuyu tartışmaya devam etmek istemiyorum.
  • I would thank the French presidency for its succinct answer.
  • Fransa Cumhurbaşkanlığına kısa ve özlü cevabı için teşekkür ederim.
Show More (-1)
succinct kısa ve öz adj.
  • Professors should explain everything in detail, not be succinct and always tell students to go home and read their books.
  • Profesörler, her şeyi detaylı bir şekilde açıklamalılar, kısa ve öz olmamalılar ve her zaman öğrencilere eve gitmelerini ve kitaplarını okumalarını söylemeliler.
  • Professors should explain everything in detail, not be succinct and always tell students to go home and read their books.
  • Öğretmenler, her şeyi detaylı bir şekilde açıklamalılar, kısa ve öz olmamalılar ve her zaman öğrencilere eve gitmelerini ve kitaplarını okumalarını söylemeliler.
Show More (-1)