supremacy - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
supremacy üstünlük n.
  • Germans have proven supremacy in the automotive sector.
  • Almanlar otomotiv sektöründe üstünlüklerini kanıtladılar.
  • We see this as a challenge to NATO's supremacy in European defence.
  • Biz bunu NATO'nun Avrupa savunmasındaki üstünlüğüne karşı bir meydan okuma olarak görüyoruz.
  • In the eyes of many ordinary Arabs, he became a symbol of Arab opposition to American supremacy.
  • Birçok sıradan Arap'ın gözünde Amerikan üstünlüğüne karşı Arap muhalefetinin sembolü haline geldi.
Show More (4)
supremacy egemenlik n.
  • In the past, during colonial supremacy, this was done under duress.
  • Geçmişte, sömürge egemenliği sırasında, bu baskı altında yapılıyordu.
  • In the past, during colonial supremacy, this was done under duress.
  • Geçmişte sömürge egemenliği sırasında, bu baskı altında yapılıyordu.
Show More (-1)