|
- This is important, as I indicated, to thousands of people.
- Belirttiğim gibi bu binlerce insan için önemlidir.
- Why are thousands of people fleeing in droves from Afghanistan?
- Binlerce insan neden Afganistan'dan akın akın kaçıyor?
- Thousands of people lost everything they owned within a few hours.
- Binlerce insan birkaç saat içinde sahip oldukları her şeyi kaybetti.
- Thousands of people, children included, are dying of hunger.
- Çocuklar da dahil olmak üzere binlerce insan açlıktan ölüyor.
- Every year, thousands of people drive across the continent on holiday.
- Her yıl binlerce insan tatil için kıta boyunca araba kullanıyor.
- Mrs Ebadi, therefore, was welcomed by thousands of people, thousands of democrats singing her praises.
- Bu nedenle Bayan Ebadi binlerce insan tarafından karşılandı, binlerce demokrat ona övgüler yağdırdı.
- Thousands of people will take part in discussions to come up with a different world order.
- Binlerce insan farklı bir dünya düzeni için yapılacak tartışmalara katılacak.
- This is important, as I indicated, to thousands of people.
- Bu, belirttiğim gibi binlerce insan için önemlidir.
- Mrs Ebadi, therefore, was welcomed by thousands of people, thousands of democrats singing her praises.
- Bu nedenle Sayın Ebadi binlerce insan tarafından karşılandı, binlerce demokrat ona övgüler yağdırdı.
- Thousands of people went to the beach to see the dolphin.
- Binlerce insan yunusu görmek için sahile gitti.
- Thousands of people were there.
- Binlerce insan oradaydı.
- Thousands of people wanted to know the answer.
- Binlerce insan yanıtı bilmek istiyordu.
- Thousands of people there were arrested.
- Oradaki binlerce insan tutuklandı.
- Thousands of people wanted to know the answer.
- Binlerce insan cevabı öğrenmek istiyordu.
- Thousands of people have died as a result of the influence of arms manufacturers on politicians.
- Silah üreticilerinin politikacılar üzerindeki etkisi sonucunda binlerce insan öldü.
- Thousands of people apply for political asylum each year.
- Her yıl binlerce insan siyasi sığınma için başvuruyor.
- Thousands of people died during the plague.
- Salgın hastalık sırasında binlerce insan öldü.
- Thousands of people could be killed if the dam fails.
- Baraj yıkılırsa binlerce insan ölebilir.
- Thousands of people went to see President Lincoln.
- Binlerce insan Başkan Lincoln'ü görmeye gitti.
- Thousands of people lost their jobs.
- Binlerce insan işini kaybetti.
- Thousands of people visit this museum every month.
- Her ay binlerce insan bu müzeyi ziyaret ediyor.
- Thousands of people visit this museum every month.
- Bu müzeyi her ay binlerce insan ziyaret ediyor.
- Thousands of people died during the plague.
- Veba sırasında binlerce insan öldü.
- Thousands of people went to the beach to see the dolphin.
- Binlerce insan yunusu görmek için plaja gitti.
- Thousands of people went to see President Lincoln.
- Binlerce insan Başkan Lincoln'u görmeye gitti.
- A man decides he wants to be king; thousands of people die shortly thereafter as a result of this desire.
- Bir adam kral olmak istediğine karar verir; çok geçmeden bu arzunun sonucu olarak binlerce insan ölür.
- Thousands of people died in Japan.
- Japonya'da binlerce insan öldü.
- Thousands of people lost their jobs.
- Binlerce insan işlerini kaybetti.
- Thousands of people from all over the world apply to become NASA astronauts.
- Dünyanın her yerinden binlerce insan NASA astronotu olmak için başvuruyor.
- Thousands of people from all over the world apply to become NASA astronauts.
- Dünyanın her yerinden binlerce insan, NASA astronotu olmak için başvuruyor.
- A man decides he wants to be king; thousands of people die shortly thereafter as a result of this desire.
- Bir adam kral olmak istediğine karar verir; binlerce insan bu arzu yüzünden kısa bir süre sonra ölür.
- Several hundred years ago, scarlet fever epidemics killed thousands of people throughout the continent.
- Birkaç yüz yıl önce, kızıl salgını kıta çapında binlerce insanı öldürdü.
- Thousands of people gathered there.
- Binlerce insan orada toplandı.
- Thousands of people died of hunger.
- Binlerce insan açlıktan öldü.
- Thousands of people became victims of this disease.
- Binlerce insan bu hastalığın kurbanı oldu.
- There were thousands of people there.
- Orada binlerce insan vardı.
- Thousands of people went to see the President.
- Binlerce insan Başkan'ı görmeye gitti.
- Several hundred years ago, scarlet fever epidemics killed thousands of people throughout the continent.
- Birkaç yüzyıl önce kızıl hastalığı salgını kıtanın her yanında binlerce insanı öldürdü.
- Thousands of people attended.
- Binlerce insan katıldı.
- By 1897, thousands of people were out of work.
- 1897 yılına gelindiğinde binlerce insan işsiz kalmıştı.
- On the fifteenth of August, thousands of people fly kites.
- Ağustos'un on beşinde binlerce insan uçurtma uçurur.
- Thousands of people rushed to Nome.
- Binlerce insan Nome'a akın etti.
- Thousands of people were deceived by the advertisement.
- Binlerce insan bu reklamla kandırıldı.
- Thousands of people are killed on the roads.
- Yollarda binlerce insan ölüyor.
- Thousands of people there were arrested.
- Binlerce insan tutuklandı.
- Thousands of people rushed to Nome.
- Binlerce insan Nome'ye koştu.
- Thousands of people are killed on the roads.
- Binlerce insan yollarda hayatını kaybediyor.
Show More (44)
|
