tightly - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
tightly sıkıca adv.
  • Harper was holding her purse tightly.
  • Harper çantasını sıkıca tutuyordu.
  • Tom gripped Mary's arm tightly.
  • Tom, Mary'nin kolunu sıkıca kavradı.
  • She took hold of my hand and held it tightly.
  • O, elimi kavradı ve onu sıkıca tuttu.
Show More (32)
tightly sıkı sıkı adv.
  • The movers packed all the equipment tightly.
  • Nakliyeciler tüm malzemeleri sıkı sıkı paketledi.
  • He usually operates behind tightly closed doors.
  • Genellikle sıkı sıkıya kapalı kapılar ardında çalışır.
  • Their stories are tightly intertwined.
  • Hikayeleri birbirine sıkı sıkıya bağlı.
Show More (0)
tightly gergin bir şekilde adv.
  • He looked at the children and spoke tightly.
  • Çocuklara baktı ve gergin bir şekilde gülümsedi.
Show More (-2)
tightly sıkı sıkıya adv.
  • All the covid 19 patients were tightly monitored.
  • Tüm Covid 19 hastaları sıkı sıkıya takip edilmiştir.
Show More (-2)