|
- The common organisation of the market in the raw tobacco industry is, for a variety of reasons, unhealthy.
- Ham tütün endüstrisinde piyasanın ortak organizasyonu, çeşitli nedenlerden dolayı sağlıksızdır.
- This is certainly not achieved by issuing an unhealthy number of rules and regulations.
- Bu kesinlikle sağlıksız sayıda kural ve yönetmelik yayınlayarak başarılamaz.
- Other unhealthy results of smoking included blackened smokers' lungs and rotten teeth.
- Sigaranın diğer sağlıksız sonuçları arasında sigara içenlerin kararmış akciğerleri ve çürümüş dişleri yer alıyordu.
- All citizens in Europe are entitled to the same protection against unhealthy noise levels.
- Avrupa'daki tüm vatandaşlar sağlıksız gürültü seviyelerine karşı aynı koruma hakkına sahiptir.
- We mainly eat tasty food, even if we know it is unhealthy.
- Sağlıksız olduğunu bilsek bile ağırlıklı olarak lezzetli yiyecekler yiyoruz.
- An unhealthy diet can directly effect how kidneys function.
- Sağlıksız bir diyet, böbreklerin çalışma şeklini doğrudan etkileyebilir.
- An unhealthy diet can directly effect how kidneys function.
- Sağlıksız bir beslenme böbreklerin nasıl çalıştığını doğrudan etkileyebilir.
- An unhealthy diet can directly effect how kidneys function.
- Sağlıksız bir beslenme böbreklerin işleyişini doğrudan etkileyebilir.
- Being overweight or obese is unhealthy.
- Aşırı kilolu veya obez olmak sağlıksızdır.
- Beer is not really so unhealthy, at least in moderation.
- Bira aslında o kadar da sağlıksız değil, en azından ölçülü içildiğinde.
- The conflicts among leaders resulted in unhealthy sectionalism.
- Liderler arasındaki çatışmalar, sağlıksız bir parçalanmaya yol açtı.
- You should give up smoking since it's unhealthy.
- Sağlıksız olduğu için sigarayı bırakmalısın.
- I think it's unhealthy to eat more than 20 oranges a day.
- Günde 20'den fazla portakal yemenin sağlıksız olduğunu düşünüyorum.
- Cigarette smoke may be unhealthy, but it sure does look pretty.
- Sigara dumanı sağlıksız olabilir, ama kesinlikle güzel görünüyor.
- This food is unhealthy.
- Bu yiyecek sağlıksız.
- This food is unhealthy.
- Bu yemek sağlıksız.
- Is eating egg yolks really that unhealthy?
- Yumurta sarısı yemek gerçekten o kadar sağlıksız mi?
- Smoking is unhealthy.
- Sigara içmek sağlıksızdır.
- Cigarette smoke may be unhealthy, but it sure does look pretty.
- Sigara dumanı sağlıksız olabilir ama tabii ki güzel görünüyor.
- Nothing is more unhealthy than being sick.
- Hiçbir şey hasta olmaktan daha sağlıksız değildir.
- Is fast food really unhealthy?
- Fast food gerçekten sağlıksız mı?
- She has an unhealthy obsession with Tom.
- Tom'a karşı sağlıksız bir takıntısı var.
- Do you have any idea how unhealthy that is?
- Bunun ne kadar sağlıksız olduğu hakkında bir fikrin var mı?
- Being overweight or obese is unhealthy.
- Fazla kilolu ya da obez olmak sağlıksızdır.
- Is eating red meat unhealthy?
- Kırmızı et yemek sağlıksız mıdır?
- She is quite pretty, but looks unhealthy.
- Oldukça güzel ama sağlıksız görünüyor.
- Smoking is unhealthy.
- Sigara içmek sağlıksız.
- Being skinny is unhealthy.
- Sıska olmak sağlıksızdır.
- Stalin was the father of all peoples - in his own unhealthy imagination.
- Stalin tüm halkların babasıydı - kendi sağlıksız hayal gücünde.
- It was unhealthy.
- Sağlıksızdı.
- Is eating egg yolks really that unhealthy?
- Yumurta sarısı yemek gerçekten o kadar sağlıksız mı?
Show More (28)
|