|
- The situation of the economy is highly unpredictable.
- Ekonominin durumu son derece öngörülemez.
- My boss is extremely unpredictable.
- Patronum son derece öngörülemez biri.
- Your economy based on the quest for private profits and on competition is even more unpredictable than the weather.
- Özel kar arayışına ve rekabete dayalı ekonominiz hava durumundan bile daha öngörülemezdir.
- A war, on the other hand, could have completely unpredictable consequences.
- Öte yandan bir savaş tamamen öngörülemez sonuçlara yol açabilir.
- Non-ratification of the Treaty of Nice would present us with an extremely uncertain and unpredictable situation.
- Nice Antlaşması'nın onaylanmaması bizi son derece belirsiz ve öngörülemez bir durumla karşı karşıya bırakacaktır.
- Non-ratification of the Treaty of Nice would present us with an extremely uncertain and unpredictable situation.
- Nice Antlaşmasının onaylanmaması bizi son derece belirsiz ve öngörülemez bir durumla karşı karşıya bırakacaktır.
- A war, on the other hand, could have completely unpredictable consequences.
- Öte yandan bir savaşın tamamen öngörülemez sonuçları olabilir.
- I think Tom is unpredictable.
- Tom'un öngörülemez olduğunu düşünüyorum.
- After about five drinks, Tom's behaviour becomes unpredictable.
- Beş kadehten sonra Tom'un davranışları öngörülemez hale gelir.
- Tom's behaviour is unpredictable when he's drunk.
- Tom'un sarhoşken davranışları öngörülemez.
- You're very unpredictable.
- Çok öngörülemez birisin.
- Hippopotamuses are agressive and unpredictable.
- Hipopotamlar saldırgan ve öngörülemezdir.
- The results were unpredictable.
- Sonuçlar öngörülemezdi.
- Tom is always so unpredictable.
- Tom her zaman çok öngörülemez.
- You're unpredictable.
- Sen öngörülemezsin.
- Tom is very unpredictable, isn't he?
- Tom çok öngörülemez, değil mi?
- After about five drinks, Tom's behaviour becomes unpredictable.
- Yaklaşık beş içkiden sonra, Tom'un davranışı öngörülemez olur.
- The weather here is very unpredictable.
- Buradaki hava çok öngörülemez.
- Tom tends to be unpredictable.
- Tom öngörülemez olma eğilimindedir.
- Both of them are unpredictable and impatient.
- İkisi de öngörülemez ve sabırsız.
- Tom is extremely unpredictable.
- Tom son derece öngörülemez.
- Life is unpredictable.
- Hayat öngörülemez.
- Tom is very unpredictable.
- Tom çok öngörülemez.
Show More (20)
|
