|
- Crime rates have gone down, especially in urban areas.
- Suç oranları düştü, özellikle de kentsel alanlarda.
- The directive on urban waste water treatment is an example of a directive that has been poorly applied.
- Kentsel atık su arıtımına ilişkin yönerge, kötü uygulanmış bir örnektir.
- Urban motorways are also included.
- Kentsel otoyollar da dahildir.
- They have the democratic, financial and administrative responsibility for urban sustainability.
- Kentsel sürdürülebilirlik için demokratik, mali ve idari sorumluluğa sahiptirler.
- Our rural recovery and urban rehabilitation programmes are providing over 3 million person-days of work this year alone.
- Kırsal kurtarma ve kentsel rehabilitasyon programlarımız sadece bu yıl 3 milyon işgününden fazla iş sağlamaktadır.
- Urban policy has always been at the forefront of EU policy.
- Kentsel politika her zaman AB politikasının ön saflarında yer almıştır.
- Unemployment black spots are both applicable to urban and rural areas.
- İşsizlik kara noktaları hem kentsel hem de kırsal alanlar için geçerlidir.
- They offer dedicated green space in both urban and rural areas.
- Hem kentsel, hem kırsal bölgeler için özel yeşil alanlar sunuyorlar.
- Some scholars say parks and other urban green spaces prevent violence.
- Bazı akademisyenler parkların ve diğer kentsel yeşil alanların şiddeti önlediğini söylüyor.
- They offer dedicated green space in both urban and rural areas.
- Hem kentsel hem de kırsal alanlarda özel yeşil alanlar sunarlar.
- Patio dining for breakfast is widely practiced in urban areas of France.
- Kahvaltıda verandada yemek Fransa'nın kentsel bölgelerinde yaygın olarak uygulanmaktadır.
- Bicycles are tools for urban sustainability.
- Bisikletler kentsel sürdürülebilirlik için araçlardır.
- In such an urban environment, anything could happen at any moment.
- Böyle bir kentsel ortamda her an her şey olabilir.
Show More (10)
|