|
- Tom didn't have enough change to buy a drink from the vending machine.
- Tom'un otomattan içecek almak için yeterli bozukluğu yoktu.
- You don't see this kind of vegetable vending machine in the city.
- Kentte bu tür sebze otomatını göremezsin.
- You can buy the ticket from the vending machine too.
- Bileti otomattan da satın alabilirsiniz.
- They installed a vending machine at work.
- Onlar iş yerine bir otomat kurdular.
- You can buy the ticket from the vending machine too.
- Otomattan da bilet satın alabilirsin.
- You don't see this kind of vegetable vending machine in the city.
- Şehirde bu tür bir sebze otomatı göremezsiniz.
- The vending machines are over there.
- Otomatlar şurada.
- The vending machine is out of order.
- Otomat bozuk.
- The vending machine is out of order.
- Otomat hizmet dışı.
- Tom bought a cup of coffee from a vending machine.
- Tom otomattan bir fincan kahve aldı.
- Install a vending machine in our office.
- Ofisimize bir otomat yerleştirin.
- Where is there a soft drink vending machine?
- Meşrubat otomatı nerede?
- This vending machine was destroyed by hoodlums last night.
- Bu otomat dün gece serseriler tarafından tahrip edildi.
- Tom saw vending machines everywhere when he visited Japan.
- Tom Japonya'yı ziyaret ettiğinde her yerde otomatlar görmüş.
- Tom didn't have enough change to buy a drink from the vending machine.
- Tom'un otomattan bir içecek satın almak için yeterli bozuk parası yoktu.
- I lost my temper and kicked the vending machine.
- Kendimi kaybettim ve otomatı tekmeledim.
- The vending machine is making strange noises.
- Otomat garip sesler çıkarıyor.
- Install a vending machine in our office.
- Büromuza bir otomat yerleştir.
- Where is there a soft drink vending machine?
- Meşrubat otomatı nerede var?
- This vending machine isn't working.
- Bu otomat çalışmıyor.
- This vending machine takes only hundred-yen coins.
- Bu otomat sadece 100 yenlik bozuk para alıyor.
- That vending machine is out of order.
- Bu otomat bozuk.
- Tom bought a drink from a vending machine.
- Tom otomattan bir içecek aldı.
- They installed a vending machine at work.
- İş yerine bir otomat kurdular.
- The vending machines are over there.
- Otomatlar oradalar.
- Tom was looking for a vending machine.
- Tom bir otomat arıyordu.
- This vending machine is out of order.
- Bu otomat bozuktur.
- This vending machine is out of order.
- Bu otomat bozuk.
- This vending machine won't accept 500 yen coins.
- Bu otomat 500 yen bozuk paraları kabul etmiyor.
- That vending machine is out of order.
- O otomat bozuk.
Show More (27)
|
