|
- The rain waters the flowers.
- Yağmur çiçekleri sular.
- Nati and I were watering the flowers, then she decided to water me!
- Nati ve ben çiçekleri suluyorduk, sonra o beni sulamaya karar verdi!
- My husband is watering the flowers.
- Kocam, çiçekleri suluyor.
- I haven't watered the flowers.
- Çiçekleri sulamadım.
- I am watering the flowers.
- Çiçekleri suluyorum.
- My father waters the flowers.
- Babam çiçekleri suluyor.
- Dan didn't even water the flowers.
- Dan çiçekleri sulamadı bile.
- He waters the flowers every day in summer.
- Yazın her gün çiçekleri sular.
- Water the flowers before you have breakfast.
- Kahvaltınızı yapmadan önce çiçekleri sulayın.
- Water the flowers before you eat breakfast.
- Kahvaltı etmeden önce çiçekleri sula.
- Tom will probably tell Mary not to forget to water the flowers.
- Tom muhtemelen Mary'ye çiçekleri sulamayı unutmamasını söyleyecektir.
- Please water the flowers.
- Lütfen çiçekleri sulayın.
- My husband is watering the flowers.
- Kocam çiçekleri suluyor.
- I water the flowers.
- Çiçekleri sularım.
- We have to water the flowers.
- Çiçekleri sulamak zorundayız.
- Tom asked Mary to water the flowers in his garden while he was gone.
- Tom, Mary'den o yokken bahçesindeki çiçekleri sulamasını istedi.
- Tom hasn't watered the flowers yet.
- Tom henüz çiçekleri sulamadı.
- I'm watering the flowers.
- Çiçekleri suluyorum.
- Please water the flowers.
- Lütfen çiçekleri sula.
- Presumably, Mary watered the flowers while we were away.
- Muhtemelen Mary biz yokken çiçekleri suladı.
- My father waters the flowers.
- Babam çiçekleri sular.
- Tom forgot to water the flowers.
- Tom çiçekleri sulamayı unuttu.
- Tom is watering the flowers.
- Tom çiçekleri suluyor.
- She is watering the flowers.
- O, çiçekleri suluyor.
- I helped my father water the flowers.
- Babamın çiçekleri sulamasına yardım ettim.
- I'm done watering the flowers.
- Çiçekleri sulamayı bitirdim.
- I didn't water the flowers.
- Çiçekleri sulamadım.
- Tom didn't water the flowers.
- Tom çiçekleri sulamadı.
- I forgot to water the flowers.
- Çiçekleri sulamayı unuttum.
- I have to water the flowers.
- Çiçekleri sulamalıyım.
- We have to water the flowers.
- Çiçekleri sulamalıyız.
- I've finished watering the flowers.
- Çiçekleri sulamayı bitirdim.
- I water the flowers.
- Çiçekleri suluyorum.
- Betty is watering the flowers.
- Betty çiçekleri suluyor.
- We need to water the flowers.
- Çiçekleri sulamamız gerekiyor.
- Water the flowers before you eat breakfast.
- Kahvaltı yapmadan önce çiçekleri sulayın.
- I watered the flowers.
- Çiçekleri suladım.
- Tom watered the flowers.
- Tom çiçekleri suladı.
- The rain waters the flowers.
- Yağmur çiçekleri suluyor.
- Presumably, Mary watered the flowers while we were away.
- Muhtemelen biz uzaktayken Mary çiçekleri suladı.
- My father is watering the flowers.
- Babam çiçekleri suluyor.
- We must water the flower.
- Biz çiçeği sulamalıyız.
- Tom is outside watering the flowers.
- Tom dışarıda çiçekleri suluyor.
- Could you please pull the weeds and water the flowers?
- Otları yolup çiçekleri sular mısın lütfen?
- Tom hasn't watered the flowers yet.
- Tom daha çiçekleri sulamadı.
- We need to water the flowers.
- Biz çiçekleri sulamalıyız.
- Water the flowers before you have breakfast.
- Kahvaltı etmeden önce çiçekleri sulayın.
- I have to water the flowers.
- Çiçekleri sulamak zorundayım.
- We must water the flower.
- Çiçeği sulamalıyız.
- Tom asked Mary to water the flowers in his garden while he was gone.
- Tom uzaktayken, Mary'den bahçesindeki çiçekleri sulamasını istedi.
Show More (47)
|
