|
- We are sorry that these weapons are being used, including in Afghanistan.
- Afganistan da dahil olmak üzere bu silahların kullanılıyor olmasından dolayı üzgünüz.
- We are sorry that we are not able to visit Chechnya.
- Çeçenistan'ı ziyaret edemediğimiz için üzgünüz.
- We are sorry that this amendment was not adopted.
- Bu değişikliğin kabul edilmemesinden dolayı üzgünüz.
- You decided against these and we are sorry to see this.
- Buna karşı karar verdiniz ve biz bunu gördüğümüz için üzgünüz.
- We are sorry that they have declined to take 'yes' for an answer.
- Evet' cevabını kabul etmedikleri için üzgünüz.
- We are sorry that all the reassurances we gave during the negotiations, and subsequently, have been ignored.
- Müzakereler sırasında ve sonrasında verdiğimiz tüm güvencelerin göz ardı edilmesinden dolayı üzgünüz.
- You decided against these and we are sorry to see this.
- Bunları reddetmeye karar verdiniz ve bunu gördüğümüz için üzgünüz.
- We are sorry for his mistake.
- Biz onun hatası için üzgünüz.
- We are sorry about the bad weather.
- Kötü hava hakkında üzgünüz.
- We are sorry, the person you are trying to contact is not available.
- Üzgünüz, iletişime geçmeye çalıştığınız kişi müsait değil.
- We are sorry we are unable to accept your request.
- İsteğinizi kabul edemediğimiz için üzgünüz.
- We are sorry we can't help you.
- Sana yardımcı olamadığımız için üzgünüz.
- We are sorry about the bad weather.
- Kötü hava koşulları için üzgünüz.
- We are sorry we can't help you.
- Size yardımcı olamadığımız için üzgünüz.
- We are sorry, the person you are trying to contact is not available.
- Üzgünüz, iletişime geçmeye çalıştığınız kişi şu anda müsait değil.
- We are sorry for his wife!
- Onun karısı için üzgünüz.
- We are sorry for his wife!
- Karısı için üzgünüz!
- We are sorry we are unable to accept your request.
- İsteğini kabul edemediğimiz için üzgünüz.
- We are sorry for the inconvenience.
- Rahatsızlık için üzgünüz.
Show More (16)
|