1 |
well-rounded |
çok yönlü |
adj. |
|
- I believe it is a well-rounded package with good provisions.
- İyi hükümler içeren çok yönlü bir paket olduğuna inanıyorum.
- This report should be welcomed for its well-rounded approach.
- Bu rapor çok yönlü yaklaşımı nedeniyle memnuniyetle karşılanmalıdır.
- Tom is a well-rounded individual.
- Tom çok yönlü bir bireydir.
- Tom is a well-rounded person.
- Tom çok yönlü bir insan.
- Tom is a well-rounded person.
- Tom çok yönlü bir kişi.
- Tom is a well-rounded individual.
- Tom çok yönlü bir birey.
Show More (3)
|
2 |
well-rounded |
donanımlı |
adj. |
|
- He is a well-rounded individual with diverse interests and skills.
- Farklı ilgi alanları ve becerileri olan donanımlı bir bireydir.
Show More (-2)
|
3 |
well-rounded |
dolgun |
adj. |
|
- She is known for her well-rounded figure and hourglass shape.
- Dolgun fiziği ve kum saati şeklindeki vücuduyla ün salmıştı.
Show More (-2)
|
4 |
well-rounded |
geniş kapsamlı |
adj. |
|
- She received a well-rounded education that prepared her for various challenges.
- Kadın, onu çeşitli zorluklara hazırlayan geniş kapsamlı bir eğitim aldı.
Show More (-2)
|