|
- Tell me about what you did last summer.
- Bana geçen yaz yaptığın şeyden bahset.
- What you did was dishonest.
- Senin yaptığın onursuzcaydı.
- Why do you do what you do?
- Yaptığın şeyi neden yapıyorsun?
- You're good at what you do.
- Yaptığın işte iyisin.
- Tom will like what you did.
- Tom yaptığın şeyi beğenecek.
- I think that what you did was inappropriate.
- Bence yaptığın şey uygunsuzdu.
- I appreciate what you did today.
- Bugün yaptığın şeyi takdir ediyorum.
- What you did helped us a lot.
- Yaptığın şey bize çok yardımcı oldu.
- You should've apologized to Tom for what you did.
- Yaptığın şey için Tom'dan özür dilemeliydin.
- If you want her forgiveness you need to come clean about what you did.
- Eğer onu affetmek istiyorsan, yaptığın şeyi itiraf etmelisin.
- You had your reasons for doing what you did.
- Yaptığın şey için kendine göre sebeplerin vardı.
- You're good at what you do, aren't you?
- Yaptığın işte iyisin, değil mi?
- Didn't anyone see what you did?
- Yaptığın şeyi kimse görmedi mi?
- What you do in your own time is none of my business.
- Kendi zamanında ne yaptığın beni ilgilendirmez.
- That's what you do, isn't it?
- Yaptığın şey o, değil mi?
- What you did to Tom was cruel.
- Tom'a yaptığın şey acımasızcaydı.
- Tom would've liked what you did.
- Tom yaptığın şeyden hoşlanırdı.
- What you did to Tom was cruel.
- Tom'a yaptığın korkunçtu.
- I'm grateful for what you did.
- Yaptığın için minnettarım.
- I don't blame you for what you did.
- Yaptığın şey için seni suçlamıyorum.
- I'd like to know why you did what you did.
- Yaptığın şeyi neden yaptığını bilmek istiyorum.
- Does what you do make you happy?
- Yaptığın şey seni mutlu ediyor mu?
- You're very good at what you do.
- Yaptığın işte çok iyisin.
- I wanted to thank you for what you did today.
- Bugün yaptığın şey için sana teşekkür etmek istiyordum.
- Aren't you going to tell Tom about what you did?
- Yaptığın şeyden Tom'a bahsetmeyecek misin?
- What you did made Tom angry.
- Yaptığın şey Tom'u kızdırdı.
- Tom is very grateful for what you did.
- Tom yaptığın şey için çok minnettar.
- What you did wasn't good enough.
- Yaptığın şey yeterince iyi değildi.
- You must be punished for what you did.
- Yaptığın için cezalandırılmalısın.
- Why did you do what you did?
- Yaptığın şeyi neden yaptın?
- What you did is immoral.
- Yaptığın şey ahlaksızca.
- What made you do what you did?
- Yaptığın şeyi sana ne yaptırdı?
- I want to know why you did what you did.
- Yaptığın şeyi neden yaptığını bilmek istiyorum.
- Maybe you should've thought of that before you did what you did.
- Belki de yaptığın şeyi yapmadan önce bunu düşünmeliydin.
- Is this what you do every day?
- Bu her gün yaptığın şey mi?
- What you did was a big help.
- Yaptığın büyük bir yardımdı.
- I don't care what you do.
- Ne yaptığın umurumda değil.
- I don't care what you did.
- Ne yaptığın umurumda değil.
- What you did for me meant a lot to me.
- Benim için yaptığın şey benim için çok şey ifade ediyordu.
- I like what you did.
- Yaptığın şeyi seviyorum.
- Tell me exactly what you did.
- Yaptığın şeyi bana tam olarak anlat.
- I don't really care what you do.
- Ne yaptığın gerçekten umurumda değil.
- What you did was really stupid.
- Yaptığın gerçekten aptalcaydı.
- I appreciate what you did today.
- Bugün yaptığın şey için minnettarım.
- I wanted to thank you for what you did today.
- Bugün yaptığın şey için sana teşekkür etmek istedim.
- What you did is against the rules.
- Yaptığın kurallara aykırıdır.
- What you did was really cool.
- Yaptığın şey gerçekten harikaydı.
- I hear that you're very good at what you do.
- Duyduğuma göre yaptığın işte çok iyiymişsin.
- Do you regret what you did?
- Yaptığın şeyden pişman mısın?
- What you did took guts.
- Yaptığın şey cesaret isterdi.
- I think what you did was a mistake.
- Bence yaptığın şey bir hataydı.
- Tom said he was grateful for what you did.
- Tom yaptığın şey için minnettar olduğunu söyledi.
- What you did made Tom smile.
- Yaptığın şey Tom'u güldürdü.
- I'll never forget what you did for me.
- Benim için yaptığın şeyi asla unutmayacağım.
- What you did was a big help.
- Yaptığın şey büyük bir yardımdı.
- What you did was irresponsible.
- Yaptığın şey sorumsuzcaydı.
- What you did was very dangerous and very stupid.
- Yaptığın çok tehlikeli ve çok aptalca.
- It doesn't matter to me what you do.
- Ne yaptığın benim için önemli değil.
- Let's talk about what you did in Boston.
- Boston'da yaptığın hakkında konuşalım.
- What you did was exactly what needed to be done.
- Yaptığın şey tam olarak yapılması gereken şeydi.
- What you did to Tom was cruel.
- Tom'a yaptığın şey zalimceydi.
- Is that what you did to her?
- Ona yaptığın bu mu?
- I think that what you did was inappropriate.
- Sanırım yaptığın şey uygunsuzdu.
- My guess is that Tom likes what you did.
- Tahminimce Tom yaptığın şeyi beğeniyor.
- There's absolutely nothing wrong with what you did.
- Yaptığın şeyde kesinlikle yanlış bir şey yok.
- What you did made Tom laugh.
- Yaptığın şey Tom'u güldürdü.
- I don't really care what you do.
- Ne yaptığın umurumda değil.
- What you did was rude.
- Yaptığın şey kabaydı.
- I do not mind what you do.
- Ne yaptığın umurumda değil.
- What you did took guts.
- Yaptığın şey cesaret ister.
- I'm grateful for what you did.
- Yaptığın şey için minnettarım.
- I don't think anyone noticed what you did.
- Yaptığın şeyi kimsenin fark ettiğini sanmıyorum.
- Tom would've liked what you did.
- Tom yaptığın şeyi beğenirdi.
- I don't care what you do with it.
- Onunla ne yaptığın umurumda değil.
- I don't care what you do to Tom.
- Tom'a ne yaptığın umurumda değil.
- What you did was wrong.
- Yaptığın şey yanlıştı.
- What you did was wrong.
- Yaptığın yanlıştı.
- I don't care what you did yesterday.
- Dün ne yaptığın umurumda değil.
- What you did helped a lot.
- Yaptığın şey çok yardımcı oldu.
- I like what you did with your hair.
- Saçına yaptığın şeyi seviyorum.
- It doesn't matter to me what you do.
- Yaptığın şey benim için önemli değil.
- I can't condone what you did.
- Yaptığın şeye göz yumamam.
- I don't care what you do to Tom.
- Tom için ne yaptığın umurumda değil.
- Tom will like what you did for him.
- Tom onun için yaptığın şeyi beğenecek.
- I appreciate what you did yesterday.
- Dün yaptığın şey için minnettarım.
- What you did made Tom smile.
- Yaptığın şey Tom'u gülümsetti.
- What you did was very dangerous and very stupid.
- Yaptığın şey çok tehlikeli ve çok aptalcaydı.
- Tom, look at what you did.
- Tom, yaptığın şeye bak.
- I appreciate what you did earlier.
- Daha önce yaptığın şeyi takdir ediyorum.
- Tell me you understand that what you did was wrong.
- Yaptığın şeyin yanlış olduğunu anladığını söyle.
- What you do is more important than what you say.
- Yaptığın söylediğinden daha önemlidir.
- You're going to have to live with what you did.
- Yaptığın şeyle yaşamak zorunda kalacaksın.
- I appreciate what you do for me.
- Benim için yaptığın şeye minnettarım.
- Does Tom know what you do every afternoon?
- Tom senin her öğleden sonra yaptığın şeyi biliyor mu?
- I hear that you're very good at what you do.
- Yaptığın işte çok iyi olduğunu duyuyorum.
- I want to thank you for what you did today.
- Bugün yaptığın şey için sana teşekkür etmek istiyorum.
- I promise I won't tell anyone what you did.
- Yaptığın şeyi kimseye söylemeyeceğime söz veriyorum.
- You're the best at what you do.
- Yaptığın işte en iyisi sensin.
- What you did was dishonest.
- Yaptığın şey sahtekârlıktı.
- I don't care what you do with your money.
- Paranla ne yaptığın beni ilgilendirmiyor.
- Most people did what you did.
- Çoğu kişi yaptığın şeyi yaptı.
- What you did took courage.
- Yaptığın şey cesaret isterdi.
- What you did was illegal.
- Yaptığın şey yasa dışı.
- There's no excuse for what you did.
- Yaptığın şeyin özrü yok.
- What you did was really stupid.
- Yaptığın şey gerçekten aptalcaydı.
- Did Tom forgive you for what you did last week?
- Tom geçen hafta yaptığın şey için seni affetti mi?
- I know what you did wasn't intentional.
- Yaptığın şeyin kasıtlı olmadığını biliyorum.
- Is that what you did to him?
- Ona yaptığın bu muydu?
- What you did wasn't very friendly.
- Yaptığın şey pek dostça değildi.
- That's what you do, isn't it?
- Yaptığın şey bu, değil mi?
Show More (107)
|