|
- Wherever you go, you'll be welcomed.
- Nereye giderseniz gidin, hoş karşılanacaksınız.
- Wherever you go, you will meet people who are kind and generous.
- Nereye giderseniz gidin, nazik ve cömert insanlarla karşılaşırsınız.
- Wherever you go, you will find the same kind of people.
- Nereye gidersen git, aynı tür insanları bulacaksın.
- There are roads and freeways wherever you go in America.
- Amerika'da nereye giderseniz gidin, yollar ve otoyollar vardır.
- Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations.
- Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.
- Wherever you go, don't forget where you came from.
- Nereye gidersen git, nereden geldiğini unutma.
- Wherever you go, I will follow you.
- Nereye gidersen git, seni izleyeceğim.
- Wherever you go, I will follow.
- Nereye gidersen git, seni takip edeceğim.
- Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations.
- Nereye giderseniz gidin, istasyonların yakınındaki kaldırımlara bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.
- I will follow you wherever you go.
- Nereye gidersen git seni takip edeceğim.
- I will follow you wherever you go.
- Nereye gidersen git, seni izleyeceğim.
- Wherever you go, I will go too.
- Nereye gidersen git, ben de gideceğim.
- Wherever you go, I will follow you.
- Nereye gidersen git, ben seni takip ederim.
- Wherever you go, you'll find Japanese tourists.
- Nereye giderseniz gidin, Japon turistleri bulursunuz.
- Wherever you go, you will meet people who are kind and generous.
- Nereye gidersen git, nazik ve cömert insanlarla tanışacaksın.
- Wherever you go, you'll find Japanese tourists.
- Nereye gidersen git, Japon turistlerle karşılaşacaksın.
Show More (13)
|
