|
- I can't believe that witch doctor Was feeding you whiskey.
- O büyücü hekimin seni viskiyle beslediğine inanamıyorum.
- During Prohibition, that river bank was the drop-off for black market whiskey.
- İçki yasağı sırasında, bu nehir kıyısı karaborsa viskinin bırakıldığı yerdi.
- How is whiskey made?
- Viski nasıl yapılıyor?
- That whiskey is very strong.
- Bu viski çok sert.
- Tom drank some of Mary's whiskey.
- Tom Mary'nin viskisinden biraz içti.
- Do you drink whiskey?
- Viski içer misin?
- That old man had been making homemade whiskey for fifty years.
- O yaşlı adam elli yıldır ev yapımı viski yapıyordu.
- The whiskey was horrible.
- Viski berbattı.
- He drank a shot of whiskey.
- Bir kadeh viski içti.
- Tom smuggled a bottle of whiskey into Mary's hospital room.
- Tom, Mary'nin hastane odasına bir şişe viski soktu.
- Tom put the bottle of whiskey in front of Mary.
- Tom viski şişesini Mary'nin önüne koydu.
- Tom drank a shot of whiskey.
- Tom ufak bir kadeh viski içti.
- There's some whiskey in that bottle.
- O şişede biraz viski var.
- Tom was holding a glass of whiskey in one hand and a cigarette in the other.
- Tom bir elinde bir bardak viski, diğerinde sigara tutuyordu.
- There's some whiskey in that bottle.
- O şişenin içinde biraz viski var.
- Let's get a bottle of whiskey.
- Bir şişe viski alalım.
- Tom was holding a glass of whiskey in one hand and a cigarette in the other.
- Tom bir elinde bir bardak viski ve diğerinde de bir sigara tutuyordu.
- Tom drank some of Mary's whiskey.
- Tom, Mary'nin viskisinden biraz içti.
- Do you want your whiskey straight or should I mix it with water?
- Viskini sek mi istersin yoksa suyla karıştırayım mı?
- He drank a shot of whiskey.
- O biraz viski içti.
- Tom drank whiskey as if it were water.
- Tom viskiyi su gibi içti.
- Tom downed his whiskey in one gulp.
- Tom viskisini tek yudumda bitirdi.
- He doesn't even drink beer, not to mention whiskey.
- Bırakın viskiyi, bira bile içmez.
- This whiskey is too strong.
- Bu viski çok sert.
- There's a little whiskey in this bottle.
- Bu şişede biraz viski var.
- He doesn't even drink beer, not to mention whiskey.
- O bira bile içmez, bırak viskiyi.
- He deals in whiskey.
- O viski ticareti yapar.
- Jack Daniel's is a Tennessee whiskey.
- Jack Daniel's bir Tennessee viskisidir.
- Tom smuggled a bottle of whiskey into Mary's hospital room.
- Tom, Mary'nin hastane odasına gizlice bir şişe viski soktu.
- The whiskey was horrible.
- Viski korkunçtu.
- He deals in whiskey.
- Viski ticareti yapıyor.
- Whiskey goes very well with tea.
- Viski çayla çok iyi gider.
- Tom poured himself some whiskey.
- Tom kendine biraz viski doldurdu.
- How is whiskey made?
- Viski nasıl yapılır?
- I'd like a whiskey sour.
- Viski ekşisi istiyorum.
- I have a bottle of whiskey.
- Bir şişe viskim var.
- Tom says that he can drink a whole bottle of whiskey without getting drunk.
- Tom sarhoş olmadan bütün bir şişe viskiyi içebileceğini söylüyor.
- He opened a bottle of whiskey at his home yesterday.
- Dün evinde bir şişe viski açtı.
- Tom drank whiskey as if it were water.
- Tom su gibi viski içti.
- I'd like whiskey and water.
- Viski ve su istiyorum.
- A heavy tax was imposed on whiskey.
- Viskiye ağır bir vergi konuldu.
- Tom says that he can drink a whole bottle of whiskey without getting drunk.
- Tom sarhoş olmadan bir şişe viski içebileceğini söylüyor.
Show More (39)
|