whole body - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
whole body bütün vücut n.
  • When he came and found me, his whole body reeked of alcohol.
  • O geldiğinde ve beni bulduğunda, onun bütün vücudu alkol kokuyordu.
  • Sami's whole body was shaking.
  • Sami'nin bütün vücudu titriyordu.
  • Her whole body hurt.
  • Bütün vücudu ağrıyor.
Show More (11)
whole body tüm vücut n.
  • Whole body vibrations cause lumbar pain, slipped discs, as well as premature degeneration of the spinal column.
  • Tüm vücut titreşimleri bel ağrısına, disk kaymalarına ve omurganın erken dejenerasyonuna neden olur.
  • The woman's eyes sparkled and her whole body trembled with excitement.
  • Kadının gözleri parladı ve tüm vücudu heyecandan titriyordu.
  • The woman's eyes sparkled and her whole body trembled with excitement.
  • Kadının gözleri parladı ve tüm vücudu heyecandan titredi.
Show More (6)
whole body vücudun bütünü n.
  • Swimming is good exercise for the whole body.
  • Yüzme vücudun bütünü için iyi bir egzersizdir.
Show More (-2)