|
- How often do widows and elderly people receive the correct allowance?
- Dullar ve yaşlılar ne sıklıkla doğru ödeneği alıyor?
- Yesterday, the widow of Andrey Sakharov, Yelena Bonner, visited our Group.
- Dün Andrey Sakharov'un dul eşi Yelena Bonner Grubumuzu ziyaret etti.
- We would have fewer orphans, fewer widows, less suffering and less fear.
- Daha az yetimimiz, daha az dulumuz, daha az acımız ve daha az korkumuz olurdu.
- Mary is a widow now.
- Mary bir dul artık.
- This is a support group for widows.
- Bu, dullar için bir destek grubu.
- I am a widow.
- Ben bir dulum.
- A widow had three daughters.
- Dul bir kadının üç kızı vardı.
- Tom married a rich widow.
- Tom zengin bir dulla evlendi.
- He leaves a widow and a daughter.
- Geride dul bir eş ve bir kız bırakmıştır.
- The young widow got engaged once more.
- Genç dul bir kez daha nişanlandı.
- Tom married John's widow.
- Tom, John'un dul karısıyla evlendi.
- A widow had three daughters.
- Bir dulun üç kızı vardı.
- Tom left behind a widow and three children.
- Tom arkasında dul bir eş ve üç çocuk bıraktı.
- A woman whose husband has died is a widow.
- Kocası vefat etmiş bir kadın duldur.
- Mary is a widow.
- Mary bir dul.
- My brother's widow has married again.
- Erkek kardeşimin dul eşi yeniden evlendi.
- Mary is a widow now.
- Mary artık dul.
- A widow is a woman whose spouse has died.
- Dul, eşi ölmüş bir kadındır.
- She's a widow and a pensioner, and faces many hardships.
- O dul ve emeklidir ve birçok zorlukla karşı karşıyadır.
- He leaves a widow and a daughter.
- Ardında dul bir eş ve bir de kız çocuğu bırakır.
- This is a support group for widows.
- Bu dullar için bir destek grubu.
- Tom left behind a widow and five children.
- Tom ardında dul bir eş ve beş çocuk bıraktı.
- I know Tom's widow.
- Tom'un dul eşini tanıyorum.
- She's a widow and a pensioner, and faces many hardships.
- Dul ve emekli bir kadındır ve birçok zorlukla karşı karşıyadır.
- My brother's widow has married again.
- Kardeşimin dul eşi tekrar evlendi.
- Tom married a rich widow.
- Tom, zengin bir dulla evlendi.
- Tom left behind a widow and five children.
- Tom arkasında bir dul ve beş çocuk bıraktı.
Show More (24)
|
|
- In Italy, for example, there are widows with four children.
- Örneğin İtalya'da dört çocuklu dul kadınlar var.
- The widow suffered from stomach cancer.
- Dul kadın, mide kanserinden muzdaripti.
- The widow was dressed in black.
- Dul kadın siyah giyinmişti.
- Tom married John's widow.
- Tom John'un dul kadını ile evlendi.
- At the funeral, the widow looked very dignified, with her black suit, hat and gloves.
- Cenazede dul kadın, siyah takım elbisesi, şapkası ve eldiveni ile çok ağırbaşlı görünüyordu.
- At the funeral, the widow looked very dignified, with her black suit, hat and gloves.
- Cenazede dul kadın, siyah takım elbisesi, şapkası ve eldivenleriyle çok asil görünüyordu.
Show More (3)
|
