Tureng - yard - Anglais Turc Phrases

Historique

	Anglais	Turc
1	yard	bahçe	n.
	Tom and Mary are having a yard sale today. Tom ve Mary bugün bahçe satışı yapacaklar. When was the last time you swept the yard? En son ne zaman bahçeyi süpürdünüz? Our yard is full of lilies in the spring. Bahçemiz baharda zambaklarla doluyor. There are three trees in the yard. Bahçede üç tane ağaç var. I planted a peach tree in my yard. Bahçeme şeftali ağacı diktim. Tom tried to talk Mary into raking his yard. Tom, Mary'yi bahçesini tırmıklaması için ikna etmeye çalıştı. How big is your yard? Bahçeniz ne kadar büyük? I found my dog lying under the tree in our yard. Köpeğimi bahçemizdeki ağacın altında uzanırken buldum. Tom pointed at the tree in his neighbor's yard. Tom komşusunun bahçesindeki ağacı gösterdi. Tom planted some flowers in his yard. Tom bahçesine birkaç çiçek dikti. I saw my neighbor's dog running around in the yard. Bahçede komşumun köpeğinin koştuğunu gördüm. Sami decorated the yard. Sami bahçeyi dekore etti. Tom cut down a tree in his yard. Tom bahçesindeki bir ağacı kesti. It's raining, so the kids aren't playing in the yard. Yağmur yağıyor, bu yüzden çocuklar bahçede oynamıyorlar. I saw my neighbor's dog running in my yard. Komşumun köpeğini bahçemde koşarken gördüm. Sami decorated the yard. Sami bahçeyi süsledi. I really enjoy working in my yard. Bahçemde çalışmak gerçekten hoşuma gidiyor. Our yard is large. Bahçemiz geniş. I saw the dirty dog go into the yard. Pis köpeğin bahçeye girdiğini gördüm. I really enjoy working in my yard. Bahçemde çalışmaktan gerçekten zevk alıyorum. His dog ran around in the yard. Köpeği bahçede koşturuyordu. How big is your yard? Bahçen ne kadar büyük? The typhoon knocked down a tree in my yard. Tayfun bahçemdeki bir ağacı devirdi. Tom and Mary are having a yard sale today. Tom ve Mary bugün bahçe satışı yapıyorlar. It wasn't much of a yard. Çok büyük bir bahçe değildi. There is a bear in the yard. Bahçede bir ayı var. Is the dog in the yard? Köpek bahçede mi? Mr White's yard is large. Bay White'ın bahçesi geniş. The dog is in the yard. Köpek bahçede. His dog was running in the yard. Köpeği bahçede koşuyordu. You can go out and play as long as you stay in the yard. Bahçede kaldığın sürece dışarı çıkıp oynayabilirsin. His dog ran around in the yard. Onun köpeği bahçenin etrafında koştu. His dog ran in the yard. Köpeği bahçede koştu. I am sweeping the yard. Bahçeyi süpürüyorum. Bamboo is growing in the yard. Bahçede bambu yetişiyor. Tom is out in the yard, playing with our dog. Tom bahçede köpeğimizle oynuyor. He is waiting for me in the yard. Beni bahçede bekliyor. The cat was strutting around the yard, when it suddenly ran into the house. Kedi bahçede kasıla kasıla dolaşırken aniden evin içine koştu. He let the dog loose in the yard. Köpeği bahçede serbest bıraktı. Tom is out in the yard, raking leaves. Tom bahçede yaprakları tırmıklıyor. He planted three apricot trees in his yard. Bahçesine üç kayısı ağacı dikti. How big a yard do you have? Ne kadar büyük bir bahçeniz var? I like your yard. Bahçeni beğendim. I bought it at a yard sale. Bahçe satışından almıştım. The kindergarten yard is shaded. Anaokulunun bahçesi gölgelik. He is waiting for me in the yard. O beni bahçede bekliyor. I planted a peach tree in my yard. Bahçeme bir şeftali ağacı diktim. Our dog buries bones in the yard. Köpeğimiz bahçeye kemik gömüyor. There are three trees in the yard. Bahçede üç ağaç var. Tom is playing in the yard. Tom bahçede oynuyor. Tom has three apple trees in his yard. Tom'un bahçesinde üç elma ağacı var. She's in the yard. Kadın bahçede. Tom planted three apple trees in his yard. Tom bahçesine üç elma ağacı dikti. He let the dog loose in the yard. O, köpeği bahçede serbest bıraktı. We held a yard sale last weekend. Geçen hafta bir bahçe satışı düzenledik. I planted an apple tree in my yard. Bahçeme bir elma ağacı diktim. My neighbor is planting new grass in his yard. Komşum bahçesine yeni çim ekiyor. There's a doghouse in the yard. Bahçede bir köpek kulübesi var. Tom walked into the yard. Tom bahçeye girdi. I bought it at a yard sale. Bunu bir bahçe satışında aldım. I sweep the yard almost every day. Ben bahçeyi hemen hemen her gün süpürürüm. Our yard is full of lilies in the spring. Bizim bahçemiz ilkbaharda zambaklarla doludur. We found a poor little cat in the yard. Bahçede zavallı küçük bir kedi bulduk. I like your yard. Senin bahçeni beğeniyorum. Our yard is large. Bizim bahçemiz büyüktür. Tom pointed at the tree in his neighbor's yard. Tom komşusunun bahçesindeki ağacı işaret etti. The toilet was outside, in the yard. Tuvalet dışardaydı, bahçede. Tom let the dog loose in the yard. Tom köpeği bahçeye salmış. Mary tried to talk Tom into raking her yard. Mary, Tom'u bahçesini tırmıklaması için ikna etmeye çalıştı. The cat is in the yard, too. Kedi de bahçede. Tom planted three apple trees and a peach tree in his yard. Tom bahçesine üç elma ağacı ve bir şeftali ağacı dikti. We held a yard sale last weekend. Geçen hafta sonu bahçe satışı yaptık. Tom let the dog loose in the yard. Tom köpeği bahçede serbest bıraktı. It's raining, so the kids aren't playing in the yard. Yağmur yağıyor, bu yüzden çocuklar bahçede oynamıyor. It wasn't much of a yard. Büyük bir bahçe değildi. I saw my neighbor's dog running in my yard. Komşumun benim bahçemde koşan köpeğini gördüm. He's in the yard. Adam bahçede. I saw my neighbor's dog running around in the yard. Komşumun köpeğini bahçede koştururken gördüm. I sweep the yard almost every day. Neredeyse her gün bahçeyi süpürüyorum. My house has a small yard. Evimin küçük bir bahçesi var. Our dog buries bones in the yard. Köpeğimiz bahçede kemikleri gömer. Use a rake and rake up the leaves in the yard. Bir tırmık kullan ve bahçedeki yaprakları tırmıkla topla. Helen is playing in the yard. Helen bahçede oynuyor. I found my dog lying under the tree in our yard. Köpeğimi bahçemizdeki ağacın altında yatarken buldum. Amy worked in the yard last Saturday. Amy geçen Cumartesi bahçede çalıştı. The toilet was outside, in the yard. Tuvalet dışarıda, bahçedeydi. The typhoon caused a tree to tumble on my yard. Tayfun bahçemdeki bir ağacın devrilmesine neden oldu. Tom wants a house with a big yard and a white picket fence. Tom büyük bir bahçesi ve beyaz çitleri olan bir ev istiyor. Show More (85)
2	yard	yarda	n.
	How many feet are there in a yard? Bir yardada kaç fit vardır? The wall is thirty yards long. Duvar otuz yarda uzunluğunda. This cloth is sold by the yard. Bu kumaş yarda ile satılır. How many feet are there in a yard? Bir yarda kaç fittir? A yard is equal to three feet. Bir yarda üç fite eşittir. A meter is not quite equivalent to a yard. Bir metre tam bir yardaya eşit değildir. How many feet are in a yard? Bir yarda kaç fittir? She bought six yards of cloth for a dress. O bir elbise için altı yarda kumaş aldı. The river is fifty yards across. Nehir karşıdan karşıya elli yardadır. How many feet are in a yard? Bir yardada kaç fit vardır? We walked another hundred yards. Biz yüz yarda daha yürüdük. Show More (8)
3	yard	avlu	n.
	It's rare to find big yards in Japan. Japonya'da nadiren büyük avlular bulunur. There used to be a garden in our yard. Avlumuzda bir bahçe vardı. Mr White's yard is large. Bay White'ın avlusu büyüktür. Tom wants a house with a big yard and a white picket fence. Tom büyük avlulu ve beyaz bahçe çitli bir ev istiyor. My house has a small yard. Evimin küçük bir avlusu var. How big a yard do you have? Ne kadar büyük bir avlunuz var? Show More (3)