you know - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
you know biliyorsun expr.
  • You know the real miracle, nothing happened to the Bosnian stew.
  • Gerçek mucizeyi biliyorsun, Bosna yahnisine hiçbir şey olmadı.
  • You know more than anyone how good he is at this job.
  • Onun bu işte ne kadar iyi olduğunu herkesten çok sen biliyorsun.
  • You know, losing my leg wasn't the hard part.
  • Biliyorsun, bacağımı kaybetmek işin zor kısmı değildi.
Show More (1063)
you know bilirsin expr.
  • You know, women dig this.
  • Bilirsin, kadınlar buna bayılır.
  • You know how strict those green people are about attendance.
  • Çevre savunucularının katılım konusunda ne kadar katı davrandıklarını bilirsin.
  • You know what it's like.
  • Nasıl bir şey olduğunu bilirsin.
Show More (30)
you know yani expr.
  • So you know that my praise is genuine because sometimes I do not hesitate to criticise.
  • Yani övgülerimin samimi olduğunu biliyorsunuz çünkü bazen eleştirmekten de çekinmiyorum.
  • You know with the new business, I need some space.
  • Yani bilirsin, yeni işimde biraz boş alana ihtiyacım var.
  • You know after tonight, there's no turning back.
  • Yani, bu geceden sonra geri dönüş yok.
Show More (6)