Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | çözülen | disentangled adj. |
Mechanic | ||
Mechanic | çözülen | dissipative adj. |
Chemistry | ||
Chemistry | çözülen | solubilized adj. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | özebir kod çözülen | uniquely decodable adj. |
Geometry | ||
Geometry | konik kesit yoluyla çözülen problem | solid problem n. |
Chemistry | ||
Chemistry | (çözülen fosforik asit veya tekrar çözülmez hale gelen gübre fosfatı) önceki kimyasal durumuna dönmek | revert v. |
Meteorology | ||
Meteorology | yağmur veya havadaki su damlacıklarının donması veya çözülen buzların yeniden donması ile oluşan ince buz tabakası | silver frost n. |
Meteorology | yağmur veya havadaki su damlacıklarının donması veya çözülen buzların yeniden donması ile oluşan ince buz tabakası | glaze ice [uk] n. |
Modern Slang | ||
Modern Slang | hamile olup olmadığını anlamak için bazı soruları cevaplayarak çözülen bir test | am I pregnant test n. |