(bir şeye) çalışmak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

(bir şeye) çalışmak



Sens de "(bir şeye) çalışmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 5 résultat(s)

Turc Anglais
Phrasals
(bir şeye) çalışmak bone up (on something) v.
(bir şeye) çalışmak cram for (something) v.
(bir şeye) çalışmak gen up on (something) v.
(bir şeye) çalışmak review for (something) v.
(bir şeye) çalışmak study for (something) v.

Sens de "(bir şeye) çalışmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 54 résultat(s)

Turc Anglais
General
(bir şeye karşı veya bir şey için) çalışmak militate v.
Phrasals
bir şeye/kişiye uydurmaya çalışmak juggle around v.
bir şeyi başka bir şeye uydurmaya/sığdırmaya çalışmak work something down (over something) v.
(birine, bir şeye) (bir konuda) yetişmeye çalışmak work down (the line) (to someone or something) v.
(bir şeye) ara vermeksizin çalışmak labor away (at something) v.
(bir şeye) katılmaya çalışmak go out for (something) v.
bir şeye çok çalışmak grind away v.
(bir şeye) çok çalışmak grind away at (someone or something) v.
yılmadan (bir şeye) ulaşmaya çalışmak stay after (something) v.
azimle (bir şeye) ulaşmaya çalışmak stay after (something) v.
yoğun bir şekilde (bir şeye) ulaşmaya çalışmak work toward (something) v.
bir şeye/yere ulaşmaya çalışmak work toward something v.
bir şeye/yere doğru gitmeye çalışmak work toward something v.
bir şeye/yere doğru ilerlemeye çalışmak work toward something v.
birine/bir şeye bağlı olmak/çalışmak report to someone or something v.
(birine/bir şeye) vurmaya çalışmak swipe at (someone or something) v.
(birine/bir şeye) nazaran iyi çalışmak fare against (someone or something) v.
(bir şeye) dolaylı yoldan ulaşmaya çalışmak angle at (something) v.
sözü bir şeye getirmeye çalışmak build up to something v.
(birine/bir şeye) yaranmaya çalışmak cozy up (to someone or something) v.
(bir şeye/yere) itiş kakış geri dönmeye çalışmak fight (one's) way back to (something or some place) v.
(bir şeye/yere kalabalığı) yararak geri dönmeye çalışmak fight (one's) way back to (something or some place) v.
(bir şeyi bir şeye) kabul ettirmeye çalışmak force (something) through (something) v.
(bir şeye) sahip olmaya çalışmak grab at (something) v.
(bir şeye) egemen olmaya çalışmak grab at (something) v.
(birine/bir şeye) el yordamıyla uzanmaya çalışmak grope at (someone or something) v.
(kendini birine/bir şeye) beğendirmek/beğendirmeye çalışmak ingratiate (oneself) into (something) v.
(birine/bir şeye) yaranmak/yaranmaya çalışmak ingratiate (oneself) into (something) v.
(birine/bir şeye kendini) sevdirmeye çalışmak ingratiate (oneself) into (something) v.
(birine/bir şeye) hoş/şirin gözükmeye çalışmak ingratiate (oneself) into (something) v.
(bir şeye) ulaşmaya çalışmak reach for (something) v.
(bir şeye) anlam/yorum yüklemeye çalışmak read into (something) v.
(bir şeye) yeni üyeler aramak/bulmaya çalışmak recruit for (something) v.
(bir şeye) erişmeye çalışmak run after (something) v.
hızlıca (bir şeye) erişmeye çalışmak rush for (someone or something) v.
(bir şeye) çok çalışmak swot up (on something) v.
(bir şeye) yoğun çalışmak swot up (on something) v.
(bir şeye) sıkı çalışmak swot up (on something) v.
(bir şeye) çok çalışmak/uğraşmak toil over (something) v.
sözü (bir şeye) getirmeye çalışmak work up to (something) v.
Colloquial
birini gerçekte olmayan bir şeye inandırmaya çalışmak jack around v.
Idioms
(bir şeye) anlam vermeye çalışmak go over (something) in (one's) mind v.
bir çok şeye aynı anda yetişmeye çalışmak run off in all directions v.
hacmi büyük bir şeyi küçük bir şeye sığdırmaya çalışmak get a quart into a pint pot v.
hacmi büyük bir şeyi küçük bir şeye sığdırmaya çalışmak fit a quart into a pint pot v.
bir şeye kısa bir süre içerisinde yoğunlaşıp çalışmak powerstudy v.
bir şeye girmeye çalışmak be knocking on the door v.
bir şeye katılmaya çalışmak be knocking on the door v.
(birine/bir şeye) çalışmak be of service (to someone or something) v.
bir şeye canın dişine takarak çalışmak give something the old college try [old-fashioned] [us] v.
bir şeye kafası çalışmak have a head for something v.
(bir şeye) ulaşmaya çalışmak make a grab at (something) v.
(bir şeye) ulaşmaya çalışmak make a run at (something) v.
(bir şeye) canla başla çalışmak put (one's) heart (and soul) into (something) v.