Historique

(bir şeye) çekmek

Sens de "(bir şeye) çekmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Phrasals
1	Phrasals	(bir şeye) çekmek	draw into (something) v.
2	Phrasals	(bir şeye) çekmek	draw in (something) v.
Archaic
3	Archaic	(bir şeye) çekmek	abrook v.

Sens de "(bir şeye) çekmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 83 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	birinin dikkatini bir şeye çekmek	call someone's attention to v.
2	General	kamunun dikkatini bir şeye çekmek	call public attention to something v.
3	General	(bir şeye veya kimseye) dikkat çekmek	blaze v.
4	General	(bir şeye) dikkati çekmek	mark v.
5	General	bir şeye dikkat çekmek	hold up v.
6	General	bir şeye dikkat çekmek	hold up v.
7	General	kurnaz veya dolaylı yollarla bir şeye çekmek	insinuate [obsolete] v.
8	General	(bir şeye) dikkat çekmek	placard v.
Phrasals
9	Phrasals	(başka bir şeye) çekmek	steer toward (something) v.
10	Phrasals	(birinin dikkatini çekmek için) bir şeye/bir şeyin üzerine vurmak	rap on something v.
11	Phrasals	(birinin dikkatini çekmek için) bir şeye/bir şeyin üzerine vurmak	rap at something v.
12	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeye doğru çekmek	haul someone or something over to something v.
13	Phrasals	bir şeye dikkat çekmek	bring out v.
14	Phrasals	akışı bir anda kesip başka bir şeye geçmek/dikkat çekmek	cut to someone or something v.
15	Phrasals	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) çekmek	draw (someone or something) toward (someone or something) v.
16	Phrasals	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) doğru çekmek	draw (someone or something) toward (someone or something) v.
17	Phrasals	(bir şeye) ilgisini çekmek/merakını uyandırmak	interest in (something) v.
18	Phrasals	birinin ilgisini birine/bir şeye çekmek	interest someone in someone or something v.
19	Phrasals	(birinin bir şeye) ilgisini çekmek	suck (someone) into (something) v.
20	Phrasals	(bir şeye) doğru çekmek	sway to (something) v.
21	Phrasals	(bir şeye) doğru çekmek	sway toward (something) v.
22	Phrasals	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) çekmek	attract (someone or something) to (someone or something else) v.
23	Phrasals	(birinin bir şeyin) dikkatini (birine/bir şeye) çekmek	attract (someone or something) to (someone or something else) v.
24	Phrasals	(birinin bir şeyin) ilgisini (birine/bir şeye) çekmek	attract (someone or something) to (someone or something else) v.
25	Phrasals	bir şeye birinin/bir grubun dikkatini çekmek	bring something before someone or something v.
26	Phrasals	birinin bir şeye ilgisini çekmek	catch someone up in something v.
27	Phrasals	birinin konumunu bir şeyden (bir şeye) çekmek	demote someone from something (to something) v.
28	Phrasals	birinin konumunu (bir şeyden bir şeye) çekmek	demote (one) from (something) to (something) v.
29	Phrasals	(birinin) konumunu (bir şeyden bir şeye) çekmek	demote (one) to (something) from (something) v.
30	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeye çekmek	draw someone or something into something v.
31	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeye çekmek	draw someone or something in v.
32	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeye/yere) çekmek	lure (someone or something) in(to something or some place) v.
33	Phrasals	(birini/bir şeyi birine/bir şeye/kendine) çekmek	pull (someone or something) toward (someone, something, or oneself) v.
34	Phrasals	(birini/bir şeyi birine/bir şeye/kendine) doğru çekmek	pull (someone or something) toward (someone, something, or oneself) v.
35	Phrasals	döndürüp (bir şeye/bir yere) çekmek/sürüklemek	pull around to (something or some place) v.
36	Phrasals	aracı döndürüp (bir şeye/bir yere) çekmek/getirmek	pull around to (something or some place) v.
37	Phrasals	(birine/bir şeye) çekmek	pull up to (someone or something) v.
38	Phrasals	(birine/bir şeye) doğru çekmek	pull up to (someone or something) v.
39	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey/bir şey yaptığı) için fırça çekmek	rebuke (someone or something) for (doing) (something) v.
40	Phrasals	(bir şeyden bir şeye) düşürmek/çekmek	reduce from (something) to (something) v.
41	Phrasals	(birine/bir şeye bıçak) çekmek	thrust at (someone or something) v.
42	Phrasals	(bir aracı bir şeye/bir yere) çekmek	tow (something) into (something or some place) v.
43	Phrasals	(bir aracı) çekiciyle veya başka bir araçla (bir şeye/bir yere) çekmek/getirmek	tow (something) into (something or some place) v.
Idioms
44	Idioms	(birinin) ilgisini (bir şeye) çekmek	turn (someone) on to (something) v.
45	Idioms	birinin dikkatini bir şeye çekmek	call someone's attention to something v.
46	Idioms	birinin dikkatini bir şeye çekmek	call something to someone's attention v.
47	Idioms	(birine/bir şeye) dikkat çekmek	get a bead on (someone or something) v.
48	Idioms	(birine/bir şeye) fırça çekmek	tear (someone or something) to pieces v.
49	Idioms	(birine/bir şeye) fırça çekmek	tear (someone or something) to shreds v.
50	Idioms	(bir şeye) rötuş çekmek	iron out the wrinkles (of/in something) v.
51	Idioms	(bir şeye) rötuş çekmek	iron the wrinkles out (of/in something) v.
52	Idioms	(bir şeye) önemle dikkat çekmek	make much play of (something) v.
53	Idioms	(bir şeye) önemle dikkat çekmek	make much play with (something) v.
54	Idioms	(birine/bir şeye) dikkat çekmek	shine a spotlight on (someone or something) v.
55	Idioms	(birinin) dikkatini bir şeye çekmek	pull (one's) coattails v.
56	Idioms	(bir şeye birinin) dikkatini çekmek	bring (something) to (one's) attention v.
57	Idioms	birine/bir şeye birinin dikkatini çekmek	bring someone or something to someone's attention v.
58	Idioms	bir şeye birinin dikkatini çekmek	bring something to someone's attention v.
59	Idioms	(bir şeye) silah çekmek	bring something to bear (on something) v.
60	Idioms	(birinin) tüm dikkatini (birine/bir şeye) çekmek	call (someone or something) to (one's) attention v.
61	Idioms	dikkati/dikkatleri (birine/bir şeye) çekmek	call attention to (someone or something) v.
62	Idioms	dikkati/dikkatleri birine/bir şeye çekmek	call attention to someone or something v.
63	Idioms	birinin dikkatini (birine/bir şeye) çekmek	direct someone's attention to someone or something v.
64	Idioms	birine/bir şeye silah çekmek	draw a bead on someone/something v.
65	Idioms	birine/bir şeye silah çekmek	take a bead on someone/something [us] v.
66	Idioms	birinin dikkatini birine/bir şeye çekmek	draw someone's attention to someone or something v.
67	Idioms	birinin ilgisini birine/bir şeye çekmek/yöneltmek	draw someone's attention to someone or something v.
68	Idioms	(kendine/birine/bir şeye) dikkat çekmek	draw attention to (oneself, someone, or something) v.
69	Idioms	dikkatleri/dikkati (kendine/birine/bir şeye) çekmek	draw attention to (oneself, someone, or something) v.
70	Idioms	(bir şeye) set çekmek	draw the line at (something) v.
71	Idioms	tv programcılığında dikkat çekmek/izleyiciyi tutmak için hileye, şaşırtıcı/akılalmaz bir şeye yer vermek	jump the shark v.
72	Idioms	tv programcılığında dikkat çekmek/izleyiciyi tutmak için hileye, şaşırtıcı/akılalmaz bir şeye baş vurmak	jump the shark v.
73	Idioms	birine/bir şeye hareket çekmek	give someone/something the finger v.
74	Idioms	birine/bir şeye el hareketi çekmek	give someone/something the finger v.
75	Idioms	birine/bir şeye orta parmak hareketi çekmek	give someone/something the finger v.
76	Idioms	bir şeye abartılı bir şekilde dikkat çekmek	make great play of something v.
77	Idioms	bir şeye abartılı bir şekilde dikkat çekmek	make a great play of something [uk] v.
78	Idioms	(birine/bir şeye) önemle dikkat çekmek	make much of (someone or something) v.
79	Idioms	(bir şeye) dikkat çekmek	make play of (something) v.
80	Idioms	(birine/bir şeye) dikkat çekmek	put a spotlight on (someone or something) v.
81	Idioms	(birine/bir şeye) el hareketi yapmak/çekmek	put two fingers up at (someone or something) v.
82	Idioms	(birine/bir şeye) el hareketi çekmek	stick two fingers up at (someone or something) [uk] v.
Politics
83	Politics	bir şeye dikkati çekmek	draw attention v.