Historique

(bir şeye/yere) girmek

Sens de "(bir şeye/yere) girmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Phrasals
1	Phrasals	(bir şeye/yere) girmek	move in (to something) v.
2	Phrasals	(bir şeye/yere) girmek	come into (something or some place) v.

Sens de "(bir şeye/yere) girmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 24 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Phrasals
1	Phrasals	kayıp (bir şeye/yere) girmek	slide into (something) v.
2	Phrasals	grupça (bir şeye/yere) girmek	troop into (something or some place) v.
3	Phrasals	topluca (bir şeye/yere) girmek	troop into (something or some place) v.
4	Phrasals	grup/sürü halinde (bir şeye/yere) girmek	troop into (something or some place) v.
5	Phrasals	topluluk halinde (bir şeye/yere) girmek	troop into (something or some place) v.
6	Phrasals	grupça (bir şeye/yere) girmek	troop in (something or some place) v.
7	Phrasals	topluca (bir şeye/yere) girmek	troop in (something or some place) v.
8	Phrasals	grup/sürü halinde (bir şeye/yere) girmek	troop in (something or some place) v.
9	Phrasals	topluluk halinde (bir şeye/yere) girmek	troop in (something or some place) v.
10	Phrasals	(bir şeye/yere) kıvrılarak girmek	wriggle into (something or some place) v.
11	Phrasals	(bir şeye/yere) akın akın girmek	stream into (something or some place) v.
12	Phrasals	hızla (bir şeye/yere) girmek	stumble into (something or some place) v.
13	Phrasals	heyecanla (bir şeye/yere) girmek	stumble into (something or some place) v.
14	Phrasals	(bir şeye/yere) zorla girmek	break in (to something or some place) v.
15	Phrasals	(bir şeye/yere) izinsiz girmek	break in (to something or some place) v.
16	Phrasals	(bir şeye/yere) hırsızlık/suç işlemek amacıyla girmek	break in (to something or some place) v.
17	Phrasals	(bir şeye/yere) yasa dışı bir şekilde girmek	break in (to something or some place) v.
18	Phrasals	(bir şey) için bir şeye/yere girmek	come in for (something) v.
19	Phrasals	(bir şeye/yere) düz/ön ön girmek	head in (to something) v.
Phrases
20	Phrases	dar (bir şeye/yere) debelenerek girmek	worm into (something or some place) v.
21	Phrases	dar (bir şeye/yere) büzüşerek girmek	worm into (something or some place) v.
22	Phrases	(bir şeye/yere) kurnazlıkla girmek	worm into (something or some place) v.
23	Phrases	(bir şeye/yere) sinsice girmek	worm into (something or some place) v.
24	Phrases	(bir şeye/yere) alavere dalavereyle girmek	worm into (something or some place) v.