Historique

(bir şeyi) ertelemek

Sens de "(bir şeyi) ertelemek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Colloquial
1	Colloquial	(bir şeyi) ertelemek	table (something) v.
Idioms
2	Idioms	(bir şeyi) ertelemek	let (something) lie v.
3	Idioms	(bir şeyi) ertelemek	put (something) on hold v.

Sens de "(bir şeyi) ertelemek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 22 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	ertelemek (kötü bir şeyi)	reprieve v.
2	General	bir şeyi ertelemek	put something off v.
3	General	bir şeyi başka bir tarihe ertelemek	put something over to v.
4	General	bir şeyi yapmayı ertelemek	hold off from doing something v.
5	General	ertelemek (kötü bir şeyi)	reprive v.
Phrasals
6	Phrasals	bir şeyi 'e kadar ertelemek	postpone something until something v.
7	Phrasals	bir şeyi yapmayı ertelemek	put off doing something v.
8	Phrasals	bir şeyi ertelemek	put something off v.
9	Phrasals	bir şeyi (bir zamana kadar) ertelemek	carry something over (until some time) v.
10	Phrasals	bir şeyi (bir zamana) ertelemek	carry something over (until some time) v.
11	Phrasals	bir şeyi (bir zamana kadar) ertelemek	carry something over (to some time) v.
12	Phrasals	bir şeyi (bir zamana) ertelemek	carry something over (to some time) v.
13	Phrasals	bir şeyi (bir zamana/güne kadar) ertelemek	carry over to/until (some day or time) v.
14	Phrasals	bir şeyi (bir zamana/güne) ertelemek	carry over to/until (some day or time) v.
15	Phrasals	(bir şeyi bir şeye) kadar ertelemek	extend something to something v.
16	Phrasals	(birini/bir şeyi) ertelemek	hold off (on someone or something) v.
Idioms
17	Idioms	bir şeyi ertelemek	hold something in abeyance v.
18	Idioms	bir şeyi ertelemek	put something on the long finger v.
19	Idioms	bir şeyi uzun süre ertelemek/geciktirmek	put something on the long finger v.
20	Idioms	(bir şeyi) ileri bir tarihe ertelemek/saklamak	keep (something) for another time/day/week v.
21	Idioms	bir şeyi süresiz ertelemek	lay something on the table v.
22	Idioms	bir şeyi süresiz olarak ertelemek	lay something on the table v.