Historique

(birine) karşı üstünlük

Sens de "(birine) karşı üstünlük" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Colloquial
1	Colloquial	(birine) karşı üstünlük	leg up on (one) n.

Sens de "(birine) karşı üstünlük" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 29 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Phrasals
1	Phrasals	(birine veya bir şeye) karşı üstünlük elde etmek	gain dominion over (someone or something) v.
Colloquial
2	Colloquial	(birine/bir şeye) karşı üstünlük elde etmek	have one up on (someone or something) v.
3	Colloquial	(birine/bir şeye) karşı üstünlük sağlamak	have one up on (someone or something) v.
4	Colloquial	(birine) karşı üstünlük sağlayacak (bir şeyi) olmak	have (something) on (one) v.
Idioms
5	Idioms	(birine/bir şeye) karşı üstünlük	an advantage over (someone or something) n.
6	Idioms	(birine/bir şeye) karşı üstünlük	the advantage over (someone or something) n.
7	Idioms	(birine/bir şeye) karşı üstünlük	an edge on (someone or something) n.
8	Idioms	(birine/bir şeye) karşı üstünlük	the edge on (someone or something) n.
9	Idioms	(birine/bir şeye) karşı üstünlük	an edge over (someone or something) n.
10	Idioms	(birine/bir şeye) karşı üstünlük	the edge over (someone or something) n.
11	Idioms	(birine/bir şeye) karşı üstünlük	precedence over (someone or something) n.
12	Idioms	(birine veya bir şeye karşı) üstünlük yakalamak	get the advantage over (someone or something) v.
13	Idioms	(birine veya bir şeye karşı) üstünlük yakalamak	have the advantage over (someone or something) v.
14	Idioms	(birine/bir şeye) karşı üstünlük elde etmek	get one up on (someone or something) v.
15	Idioms	(birine/bir şeye) karşı üstünlük sağlamak	get one up on (someone or something) v.
16	Idioms	(birine başka birine karşı) avantaj/üstünlük kazandırmak	give (one) a jump on (someone or something) v.
17	Idioms	(birine başka birine karşı) avantaj/üstünlük kazandırmak	give (one) the jump on (someone or something) v.
18	Idioms	(birine) (bir şeye/birine) karşı üstünlük vermek	give (one) the inside track v.
19	Idioms	(birine karşı) üstünlük sağlamak	get the upper hand (over somebody) v.
20	Idioms	(birine karşı) üstünlük sağlamak	have the upper hand (over somebody) v.
21	Idioms	(birine karşı) üstünlük sağlamak	gain the upper hand (over somebody) v.
22	Idioms	(birine karşı) üstün çıkmak/üstünlük sağlamak	get/have/gain the upper hand (over somebody) v.
23	Idioms	(birine/bir şeye karşı) üstün çıkmak/üstünlük sağlamak	get the upper hand on (someone or something) v.
24	Idioms	(birine karşı) üstünlük sağlamak	get/have/hold the whip hand (over somebody) v.
25	Idioms	(birine/bir şeye) karşı üstünlük kazanmak	have an edge over (someone or something) v.
26	Idioms	(birine/bir şeye) karşı üstünlük sağlamak	have an edge over (someone or something) v.
27	Idioms	(birine/bir şeye) karşı üstünlük kazanmak	have the edge over (someone or something) v.
28	Idioms	(birine/bir şeye) karşı üstünlük sağlamak	have the edge over (someone or something) v.
Slang
29	Slang	birine karşı sahip olunan avantaj/üstünlük	drop n.